Yeşil Vadinin Sahibi
gök homurdandığında yürek sızlatan sesiyle
şimşekler çaktığında
yıldırımlar düştüğünde yangın yerlerinde kara bulutlar yükselterek
bil ki yüreğimde yaralı bir kuş çırpınır uçmak için
kanatlarında gözlerinin izi
gitme bile diyemedim ardından bakarken
ne öyle bir hak verdin
ne küçük bir umut kırıntısı
çocuk gönlüm bayram yerinde sandı kendini
oysa iftarsız oruçlara niyet tutmuşum
su isterken çorak tarlalarım yalana kanmış doyasıya
deniz delirip dalgalarıyla kayaları dövdüğünde
ve çekildiğinde nil
bereketli topraklarını da bağrına basarak
kurdun kuşun boğazına kıtlık yazılıp
bir lokma ekmek için boğazlandığında incecik boyunlar
bil ki alnıma zehirli bir ok saplanır
çekilen yayda ellerinin izi
ne çok bekledim kendim bile inanmadığım sebeplerle
kime baksam senden bir iz içimi eriten
ismin kaç kağıda karalandı deli divane
buruşturup atılan ömrümmüş çöp kutularına bilmedim
sevmeye devam ettim yeşil vadilerini
şavkı çalınmış ay kavuştuğunda nuruna
kardelenler kan ter içinde gökyüzünü gördüğünde
ve sudan çıkmış balıklar derin sulara atılıp nefes aldığında
bir cenaze kalkar
ömrümün en virane köşesinden
ismi sen olan
bil ki zincirler sökülmüştür ellerinle taktığın
bil ki yangın sönmüştür sözlerinle yaktığın
ey nil
külleri de götür sularını çekerken
götür ki tekrar dirilmesin yeşil vadinin sahibi
yüreğinize sağlık hoş dizelerdi,sevgiler...