Yetim Bir Kıyamet

Yetim Bir Kıyamet

Acıdım

Yalan değil çok acıdım

Ama

Bir çiçeğin dalından düşmesinden

Ya da bir kuşun toprağa kul olmasından daha acınası değildi halim

Yine de kara bir delik gibiydim

Yanından geçip giden hayatları yutmak istedim

Sonra baktım insanlara

Kırılan kalbimi saklamaya gerek yoktu

Bir şekilde herkes kanıyordu sakladığı yaralarından



Acıttım

Yalan değil çok acıttım

İçimde bir kıyamet yeşerdi

Sahipsiz

Arsız

Tehlikeli

Zifiri boyanmış bir yetim gibiydi gözleri

Sözleri sonbahar gibi yaprakları sararttı

Bakışlarının değdiği her yer kanattı

Baktım gözlerine

Varlığı parçalanıyordu

Baktığım yerde ruhumu gördüm

Acıdım

Hem de öyle çok acıdım ki

O yetim kıyametimi sıkı sıkı göğsüme bastım


Bendim o

Benden daha fazla bendim hatta

Canımdan canını nasıl ayrıcaktım



Üzerinden milyonlarca askerin geçtiği hırpalanmış bir toprak gibiydim

Kanlı savaşlar veriyordum her gece içimde

Her yeni soru yeni bir katliama götüyordu beni

Yetmedi hiçbir cevap

Defalarca kendimi öldürüp öldürüp dirilttim


Öyle çok öldüm ki

Bin yabancı büyüttüm içimde

Dilimde şizofrenik bir kavga

Bilmediğim dillerde küfürler edip

Yaralar açtım kendime

Ama

Yaralı kalbimi saklayacak halim de yoktu

Delilerin özgürlüğüyle kendimi ödüllendirip boncuklar işledim kefenime



Öylece ulu orta

Olduğu gibi

Saklamadan

Acıdım

Kanadım

Ağladım

Bağırdım

Yenildim

Kazandım

Hem de öyle bir coşkuyla yaptım ki hepsini

Bana bakanlar hiç şüphelenmedi içimde kıyameti taşıdığından 

24 Ekim 2023 120 şiiri var.
Yorumlar (2)