Yetim Bir Kıyamet
Acıdım
Yalan değil çok acıdım
Ama
Bir çiçeğin dalından düşmesinden
Ya da bir kuşun toprağa kul olmasından daha acınası değildi halim
Yine de kara bir delik gibiydim
Yanından geçip giden hayatları yutmak istedim
Sonra baktım insanlara
Kırılan kalbimi saklamaya gerek yoktu
Bir şekilde herkes kanıyordu sakladığı yaralarından
Acıttım
Yalan değil çok acıttım
İçimde bir kıyamet yeşerdi
Sahipsiz
Arsız
Tehlikeli
Zifiri boyanmış bir yetim gibiydi gözleri
Sözleri sonbahar gibi yaprakları sararttı
Bakışlarının değdiği her yer kanattı
Baktım gözlerine
Varlığı parçalanıyordu
Baktığım yerde ruhumu gördüm
Acıdım
Hem de öyle çok acıdım ki
O yetim kıyametimi sıkı sıkı göğsüme bastım
Bendim o
Benden daha fazla bendim hatta
Canımdan canını nasıl ayrıcaktım
Üzerinden milyonlarca askerin geçtiği hırpalanmış bir toprak gibiydim
Kanlı savaşlar veriyordum her gece içimde
Her yeni soru yeni bir katliama götüyordu beni
Yetmedi hiçbir cevap
Defalarca kendimi öldürüp öldürüp dirilttim
Öyle çok öldüm ki
Bin yabancı büyüttüm içimde
Dilimde şizofrenik bir kavga
Bilmediğim dillerde küfürler edip
Yaralar açtım kendime
Ama
Yaralı kalbimi saklayacak halim de yoktu
Delilerin özgürlüğüyle kendimi ödüllendirip boncuklar işledim kefenime
Öylece ulu orta
Olduğu gibi
Saklamadan
Acıdım
Kanadım
Ağladım
Bağırdım
Yenildim
Kazandım
Hem de öyle bir coşkuyla yaptım ki hepsini
Bana bakanlar hiç şüphelenmedi içimde kıyameti taşıdığından
Kaleminize sağlık