Yibo' da Yaşam

Altı yaşında yatılı. minik bir yürek
İlköğretim zorunlu okunacak.
Ana baba kimse istemez ama,
Çare yok, yerleri yurtları burası gidilecek.

Minik yürekler bir başka atar burada.
Ana kucağından demir ranzaların kucağına.
Evde annesi ağzına lokma koyarken,
Burada elinde tabldot, geçer yemek kuyruğuna.

Pazartesi yataktan kalkınca başlar
Yürek çırpıntısı.
Anadan, babadan ayrılmanın üzüntüsü.
Vardır çoğunun, ya abisi, ya ablası, ya köylüsü.
Onlar küçük annelik babalık yaparken
Minik yüreklerde yazılır hasretlerin öyküsü.

Bazıları da var ki ;
Ne ana var ne baba soran.
Kimi olanaksızlıktan,
Kimi umursamazlıktan.
Bayramdan bayrama giderler evlerine.
Onlarınki yürek törpüsü.

Onlar ki aile parçalanmış.
Yürekler param parça.
Bakakalırlar gidenlerin ardından.
Başlar bir yana devrilir sessiz.
Sanki üzerlerinde ölü örtüsü.

Tez zamanda kaynaşırlar hemen.
Aşağı köylüsü, yukarı köylüsü.
Oyunlar oynanır grup grup.
Dillerde hep hasret türküsü.

................

Sabah altıda çalar kalk zili.
Üst baş giyilecek,
Çarşaflar dümdüz gerilecek.
Minik eller bunu nasıl becerecek.
Küçük anneler babalar iş başında.

Onlar da bir gün büyüyecek.
Elbiseleri katlamayı,
çarşafları gerdirmeyi öğrenecek.
Yeni minik yürekler geldikçe;
Annelik babalık sırası, onlara gelecek.

Kısacası burada öğrenirler zorlukları aşmayı.
Sevgiyi, şefkati, paylaşmayı
Türkçe, matematik, fen sosyal elbette fakat.
Öğrenirler asıl; yaşayarak yaşamayı.

06 Mart 2010 35 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (3)
  • 15 yıl önce

    👍Hocam kaleme bilginize sağlık çok duyalı bir şiir okudum..hayat okulu yibo...

  • 15 yıl önce

    YİBO Çoğu kişi açılımını bilmez 'Yatılı İlköğretim Bölge Okulu' Burada 6 yaşından 14-15 yaşına kadar çocuklar öğrenim görür. çoğu çevre köylerin öğrencileridir. Geçimlerini tarımla, hayvancılıkla sağlayan, birde diğer illerden yada ilçelerden gelen parçalanmış aile çocuklarıdır. Yüreklerde en çok fırtınaların koptuğu yerdir burası.Çalışanıyla, öğrencisiyle, en fazla burada yaşanır duygu yoğunluğu, Gerçi ben çok fazla ifade edemedim ama, yinede buralarda okuyanlar, buralarda çalışanlar anlıyacaklardır.

  • 15 yıl önce

    tuttuğum ilk nöbeti hatırlattı bana okulda, Volkan kolunun üstüne düşmüş akşam koştururken çocukça. arkadaşları getirdi yanıma "Volkan düştü öğretmenim" diye, baktım dirsek balon gibi şişmekte, atladık hemen okulun arabasına doğru hastaneye, hastane 35 km... hani şehirli şımarığı olsa yol boyunca feryat figan ederdi deli gibi ağlar tepinirdi ama Volkan'da çıt yok. daha 3. sınıfta Volkan 9 yaşında, hal böyle olunca herhalde dedim kırık değil çocuğun kolu... vardık hastaneye röntgene baktı doktor, "offf naptın yavrum sen böyle, parçalı kırık, dirsekten hem de 2 yerinden"...yatırmamız lazım bu çocuğu dediler alçıya aldılar hemen. ailesini aradı müdür yardımcısı annesi çıkmış telefona anlatmış durumu Ratif hoca "ben şimdi gelemem" demiş annesi. o zaman babası gelsin "babası da ava gitti o da gelemez"... sabaha kadar ben bekledim Volkanın başını hastanede, Volkan o gece bir damla bile gözyaşı dökmedi. sabah gözlerini açar açmaz sorduğu ilk soru : " annem geldi mi ? "

    ilk görev yerimin YiBO olması sizler gibi beni meslekte olgunlaştıran idarecilerimin olması benim için büyük şans...

    şiir çok güzel olmuş hocam yüreğinize sağlık...