Yıldızlar Düştü Gökyüzünden

Yavaş yavaş gidiyordum bulaşacağımız yere
Bunca seneden sonra tepkin nasıl olacaktı,
Düşünüyordum anlamsızca

Tarif ettiğin yere gelmiştim
Gözlerim seni aradı, henüz yoktun ortalıkta
Zaten karanlıktı etraf
Kahpe gece gene nasıl bir oyun oynayacaktı
Sevilme fakiri yüreğime

İşte geldi esmer saçlım ela gözlüm
Yıldızlar düştü gökyüzünden esmer saçlarına

Ben öyle bir sarıldım ki ona;
Darağacına giden bir mahkûmun
En yakın dostuna sarıldığı gibi.

Sevenleri birbirinden ayırırken döktükleri
Gözyaşları gibi akıyordu gözyaşlarım.

Nedenini bilmediğimiz bir şekilde
Koşmaya başladık haylaz çocuklar gibi
Yaşlı bir çınar ağacının altına oturduk
Hangimizin daha çok özlediğini tartışıyorduk

Ve ben beynimdeki bütün düşüncelerimin kapılarını kilitlemiş
Sadece sana ait olan kapıyı açtım
Yüreğim körük, ağzım kürek
Seninle ilgili düşüncelerimi alevlendirip
Beynine savuruyordum coşkuyla

Eski dostum yalnızlık, zamanla kavgaya tutuşmuş
Bizim için birkaç saat daha kazanmaya çabalıyordu

Ben ise gözlerinin içinde devri aleme çıkmıştım;

Bir arının çiçekten aldığı mutluluğu; dudaklarında

Irgatların tarlalardan topladığı pamuğun yumuşaklığını; ellerinde
hissediyordum

Ve bir arkeologun antik bir parçaya dokunduğu kadar hassas bir şekilde
okşuyordum vücudunu

Kahrolası zaman, güneşi sırtına almış
Bu kez mükemmel bir oyun oynayan karanlığı kovalıyordu gaddarca
Karanlık kaçarken esmer saçlarına düşen yıldızları topluyordu acımasızca

Engel olamadım, olmakta istemedim
Belki de yarın başka çiftlere yaşatacaklardı bu güzel duyguları.

14 Temmuz 2010 26 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar