Yıllanmış Şarap

Yıllanmış bir şarabın son yudumlarıydı bizimkisi
En güzel yeriydi herşeyden önce yudum yudum sevgiydi
Belki hiç içmemeliydim , o kadehe dudaklarımı
Hiç götürmemeliydim belkide...


Anılarım en değerli şarabım oldu şimdiyse içimde
Yıllarım , emeklerim sönen yaşam sevincim vardı
Herşeyden önce yudum yudum kanımdı
Vücudumda dolaşan...Umutlarımdı



Boşa harcanan zamandan daha kötüdür
Boşa harcanan yaşam...
Kim ne derse desin ben ölürümde onsuz olamam
Rüyalarımda gördüklerimi ne olursa olsun unutamam!


Yıllanmış bir şarabın son yudumlarıydık ikimiz
Yüzerdik ayaklarımız yere değerdi sahilde
Boğulmamız mümkünmüdür ki? Dibine gelmiş kadehin
Son yudumları içinde


Hep aklıma gelir o şarabın tadına bakmamalıydım
Ömrümün bana zindan yıllarımın harap olcağını
Anlamalıydım...
Sana harcadığım zamanı unutamıyorum işte
Yıllanan bir şarabın son yudumlarıydık ikimizde


Gitsek hiç dönmemecesine
Sorsam sana gelir miydin benimle?
Hiç dönmemecesine
Bir damla benzinimiz olmadan yürür müydün benimle?



Şimdi bana unut diyorsun biliyorum
Unutmak kolay...Ya ağlamamak?
Mümkün mü giden yıllar için
Bir uçurumdan atlarken haykırmamak ne güzel
Sen atladın...Ama ben atladığın yerden
Hiç atlayamadım tutamadım ellerinden
Yıllanmış bir yudum şaraptık
Ama ikimizde bu kadar ağlamak için ne yaptık?
Diyorum ya hiç içmemeliydik belkide
Yıllanmış bir şarabın dibiydik sahilde



Sonu mutlu sonla biten bir Türk filmi değildik
Film kasedinin orta yerinden kesildik
Ne sen sondun ne de ben son olacaktım
Şimdi seni beklediğim yerde
Kim bilir kaç aşık ağlayacak
Gözyaşları uçurumdan kayarak akacaktı
Bitirdiğimiz bu aşk şarabı ellerinde
Onlarda bitirmelerinin üzüntüsünü yaşayacaktı!

22 Eylül 2009 20 şiiri var.
Yorumlar (2)