Yine Hazan Yine Yağmur Yine Yalnızlık
Hiç kimse,
O kadarda çok çalışmıyor aslında,
Kaybetmemek için elindekini...
Mesela, bir aşkı.
Yalnızız onun için bu dünyada,
Yapayalnız...
Rüzgarda savrulan yapraklar gibiyiz.
Tutunduğumuz dalı bırakınca
Kuruyup kalıyoruz.
Ve kuru yapraklar,
Yanmaktan başka hiçbir şeye yaramazlar
Bilirsin...
...
Her yanımızı sarmış artık,
Hüzün ve keder...
Ve yitip gitmiş, bütün bekleyenler..
Ağlamaklı bakışları, geride bırakmak ister gibi,
Sarılıyorduk dertlere artık..
Silerdi çünkü yeni acılar,
Eskilerin izini..
Nekadar beklerdi bir yar diğerini,
Ve bu yalnızlıklarda,
Kaç bekleyen daha yiterdi...
...
İntihar meyilli gecelerde aranıyor artık
Eski sevgililer...
Birazdaha sürse,
Nerdeyse ölüm kusacak geceler..
Bu eylülde biter,
Döner mevsim.
Yıllar geçer, sen yine gelmezsin.
Hani sen yoksun ya
Ben, kendimi ölüyorum hayata,
Her gece...
...
Yine hazan, yine yağmur,
Yine yalnızlık...
Kaç şair öldürdü bu eylüller,
Kaç aşık...
Oysa onlar, şiir döktüler kağıtlara,
Her eylül..
Geceler mahzun geçerdi,
Sessiz ve yalnız...
Ve nerde varsa bir şair,
Sadece kağıtlara ağlardı, çaresiz...
Çünkü onlar, yapayalnız savrulurlardı,
Öyle kimsesiz...
...
Yeter artık,
Bitsin bu eylül dağınıklığı...
Dursana rüzgar,
Savurma hatıralarımı...
Ve sen, ey kalbim, ağlama artık.
Gülüşlerinin ardına sakla, görmesinler yaranı..