Yırtık Çoraptan Kunduraya

Çocuktuk,
Tabiki hepimiz çocukluktan büyüdük
Kimi yaşadı çocukluğunu doya doya
Kimisi ise muhtaçtı bir yırtık kunduraya
Bizde öyle büyüdük,
Kundura nerde,
Yırtık yün çorapla gezerdik sokaklarda
O da çiğil-diken batmasın diye ayağımıza
Kıışın mı sormayın büyük muamma
Çelik gibi olurdu ayaklarımız valla
Şimdi bakıyorumda geçmişe
Gülüyorum ağlanacak halime
Ne günlerdi be şaka gibi
Ayakta kalışımız ondandır belkide
Belkide;
Hayattan zevk almaktı bence...
Bugün büyüdük,
Çok şükür var ayamızda yırtıkta olsa,
Eski püskü bir çift kundura
Zaman değiştide
Bir ben değişemedim aslında
Yine ben o eski ben
Yine geçmişimi yaşayan ben
Aldanmayın kunduramın yırtıklığına
Yokluktan değil bu sefer
Mal mülk giyim kuşam kimin umrunda
Geldiğim yeri bilirim
Özümden öl vermem
Özümü severim
Sözümden ser vermem
Sırrımla el birliğim
Kimseyi ilgilendirmez geçmişim
Ben kendimi öyle bilmişim öyle sevmişim
Aslına bakarsanız birazda dengesizim
Ya işte böyle,
Nereden nereye
Muhtaçken bir çift kunduraya
Gökdelenler diktirdim
Dünyanın dört bir tarafına
Ama;
O yırtık çorapları saklıyorum hala.

02 Nisan 2011 399 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (5)
  • 13 yıl önce

    gerçekçi dizeler hayatın içinden teşekkürler...

  • 13 yıl önce

    çok tşk...herkese...syg...

  • 13 yıl önce

    Nostaljik.. İnsan yaşanmış ,o eskilerde kalmış yıllardan kopamıyor değil mi? Kutlarım duygulu yüreği. Selamlar..

  • 13 yıl önce

    Hayatın gerçekleri bunlar değişik ve güzeldi, kutladım seni Halil tebrik..👍

  • 13 yıl önce

    Allanmamış pullanmamış satırlar hayatın içinden çok çok güzel payllaşım

    Mal mülk giyim kuşam kimin umrunda Geldiğim yeri bilirim Özümden öl vermem Özümü severim Sözümden ser vermem Sırrımla el birliğim Kimseyi ilgilendirmez geçmişim

    O kadar 👍