Yırtık Çoraptan Kunduraya
Çocuktuk,
Tabiki hepimiz çocukluktan büyüdük
Kimi yaşadı çocukluğunu doya doya
Kimisi ise muhtaçtı bir yırtık kunduraya
Bizde öyle büyüdük,
Kundura nerde,
Yırtık yün çorapla gezerdik sokaklarda
O da çiğil-diken batmasın diye ayağımıza
Kıışın mı sormayın büyük muamma
Çelik gibi olurdu ayaklarımız valla
Şimdi bakıyorumda geçmişe
Gülüyorum ağlanacak halime
Ne günlerdi be şaka gibi
Ayakta kalışımız ondandır belkide
Belkide;
Hayattan zevk almaktı bence...
Bugün büyüdük,
Çok şükür var ayamızda yırtıkta olsa,
Eski püskü bir çift kundura
Zaman değiştide
Bir ben değişemedim aslında
Yine ben o eski ben
Yine geçmişimi yaşayan ben
Aldanmayın kunduramın yırtıklığına
Yokluktan değil bu sefer
Mal mülk giyim kuşam kimin umrunda
Geldiğim yeri bilirim
Özümden öl vermem
Özümü severim
Sözümden ser vermem
Sırrımla el birliğim
Kimseyi ilgilendirmez geçmişim
Ben kendimi öyle bilmişim öyle sevmişim
Aslına bakarsanız birazda dengesizim
Ya işte böyle,
Nereden nereye
Muhtaçken bir çift kunduraya
Gökdelenler diktirdim
Dünyanın dört bir tarafına
Ama;
O yırtık çorapları saklıyorum hala.
gerçekçi dizeler hayatın içinden teşekkürler...
çok tşk...herkese...syg...
Nostaljik.. İnsan yaşanmış ,o eskilerde kalmış yıllardan kopamıyor değil mi? Kutlarım duygulu yüreği. Selamlar..
Hayatın gerçekleri bunlar değişik ve güzeldi, kutladım seni Halil tebrik..👍
Allanmamış pullanmamış satırlar hayatın içinden çok çok güzel payllaşım
Mal mülk giyim kuşam kimin umrunda Geldiğim yeri bilirim Özümden öl vermem Özümü severim Sözümden ser vermem Sırrımla el birliğim Kimseyi ilgilendirmez geçmişim
O kadar 👍