Yitik Yara
Hüzün bekçisiyim 
Ağı yaramın sus merhemi 
Solumda mülteci aşka kanar saatler 
İnce bir urgana sarılır göğsüm 
Hıçkırıklara boğulurum 
Yokluğuna dokunur ellerim 
Karanlığım olursun 
Bilirim ki, 
Sütur tutan bir geceye rastlamam ben 
Bak işte! 
Yine ağardı gök 
Yine kuşlar çekildi yuvasına 
Bir ben gölgenle oynaşırım 
Köpürürsün tenimde dalga dalga 
Ardın sağanak 
Ardın fırtına 
Gözlerimi de alıp götürdün 
Her gün biraz daha siliniyor yüzüm yüzünde 
İnanmayı unuttum dört kitaba 
Ayaklarımdan sokulan bir üşümeden başkası yalan 
İçimdeki umut 
Ruhuma adaklar adar 
Sabahlarıma uzanırsın boylu boyunca 
Sürgün yemiş kirpiklerinle gülersin 
Bedenini yurt edinir hüzün, uçuşur siyah saçlarında 
Dudaklarım seni bekler 
Dilim, bir bakışına bin şiiri kurban eder 
Yoksun 
Martılar hevessiz uçuyor mavi de 
Deniz yorgun 
Ben, alabora olmuş bir kayık 
Bilmediğim kıyılarda.. 
Sanmıştım ki, 
Sensizlik kabuk bağlar 
İnce bir sızıntıdan başka gözyaşı dökmez yara 
Yanılmışım 
Şimdi, 
Siyah beyaz bir resmine tapıyor ömrüm 
08.02.14


tebrikler sevgili Nurgül 👍
Sanmıştım ki, Sensizlik kabuk bağlar İnce bir sızıntıdan başka gözyaşı dökmez yara Yanılmışım Şimdi, Siyah beyaz bir resmine tapıyor ömrüm 😙😙
Şair yitik yaranın acısını Finale saklamış ve eser kendinden söz ettirmiş kutlarım kaleminizi..👍😙