Yok
Ne gözlerin görüyor ne kulağın duyuyor;
Dizlerine kapansam bakacağın yok senin...
Hasretin ayrı vak'a takvimlere uyuyor;
Tek bir gönül ışığı yakacağın yok senin...
Yazdığım tüm mektuplar umutsuz cevabından;
Günahından uzak tut vazgeçtim sevabından;
Sarhoş oldum sayende 'dertsatan' şarabından;
Öldürsem, inadından bıkacağın yok senin...
Yaralı ceylan gibi bakıp durdum gözüne;
İnandır beni artık binbir türlü sözüne;
Muhabbet kahvesini koysam gönül közüne;
Yalan olsun, falımda çıkacağın yok senin...
Özlemin dertlerime yenisini katarken;
Dizlerinde her gece bir başkası yatarken;
Geçen yıllar yüzüme imzasını atarken;
Sakladığım tektaşı takacağın yok senin...
Ne gecede mehtabım ne sabahta güneşim;
Maksat çile çekmekse dünyada yoktur eşim;
Kara toprak dost oldu, mezar taşı kardeşim;
Ver çekeyim tetiği, sıkacağın yok senin...
14/12/2010
Saat:23:40
👍👍👍👍 hece herzaman güzeldir de, finali bağlamak ustalık ister... ali altınlı şiirleri bu konuda başkadır. kutlarım.
Kutlarım efendim! Ses ahangi yüksek,derin muhteva, Özgün üslup, başarılı çalışma, Selam ve saygıyla....