Yok mu Bu Kasvet

Yok mu bu kasvet! 
Aydınlığı yara yara 
Geldi çöktü üstüme 
Her kaçışım geri dönüş oldu 
Bu gönül yerine... 
Yaralar kapanır diye beklerken 
Geldi yanlızlık tuz ekti üstüne. 
Hangi ara geldin girdin içime? 
Tenimdeki hangi yırtığı araladında 
Baktın içime... 
Yer ettin yüreğimin hangi yerinde 
Yer yer sana rastladım da 
Görmezden geldim dar tenha sokaklarda 
Her kaçış,her köşe başı 
Yeniden sana dönüşüm oldu... 
Ahh ! Be kalbimin izbesi 
Yüreğimin hangi çöküntüsü altında kaldın da 
Çıkamadın? 
Ben seni çıkarmak için çabalarken 
Bu yürekten,sen el çektinde benden 
Çıkmadın yerinden... 
Karakutumda dolaşan başı boş düşünceler 
Senden yana,senden yana vücudumun her hücresi 
Senden yana... 
Hangi iple,kaç düğümle bağladında 
Beni kendine çözemiyorum... 
Ne zaman rüya köşkümü kıraladında yerleştin? 
Yüreğim gizler oldu , gözlerimdeki 
Günahımın hazzını... 
Gizledikçe ,dışa vuruşum oldun her seferinde 
Herkezden kaçırdımda içimde ne varsa 
Bir senden kaçıramadım 
Gül güzeli düşlerimi... 
. . . 
Senin olduğun düşüncelerim 
Dünyadan geniş 
Göğsümdeki sevgin ilahî bir geriliş 
Sen mahremiyetime gizlediğim 
Bir haz ol kal benimle... 
. . . 
Gönül paydos etti sende sus artık! 
Bu kılıksız sevgiyi savunmak niye! 
Yinede kızamıyorum sana 
Çünkü; 
Seni sevmek 
Mahzun olmayı ögretti bana