Yok Oldukça Var Olan Sen

Karmaşık trenlerin yolcuları ezberimde
İçimdeki trenin ağlamaklı dergâhında seni unutmuşum
Öyle bir yolcuydum ki
Hiç üşenmeden dakikasında indim aşk treninden
Atlayıvermişim
Kahretsin, yine sana düştüm.
Kaçamazdım ki sen içimdeyken
Bulamazdım senden başka bir sen

Karmaşık otobüslerin yolcuları akraba çıkmışlar
Hepsi birbirine sokulmuş, hepsi içkili ağızlarının kurbanı
Leşini serdim senden sonraki Pazartesinin
Günah ise bu
Al koynuna sevabımı, hakkındır!
Bilmiyorum ki...
Ne yana savrulsam, yaprağım sen oldun.

Bavulumu alıyorum elime
Bavul beni taşıyamıyor
Tersi olmalıydı, öyle değil mi?
Ben ağırlığında iki büklüm olmalıydım
İki kişi olmanın vermiş olduğu ağırlığı bavul çekiyor
Ben, sen içimdeyken hep iki kişiyim
Ne vakit aynadan baksam gördüğüm sanki sensin
Ne vakit ellerime baksam
Ellerini görüyorum
Ne vakit gözlerime baksam
Yemyeşil bir umut görüyorum
Bir tek gözlerim bana ait
Bir tek gözlerim bana kalmış
O da umut olsun diye...
İçimdeki Cuma'nın azınlık sayıldığı bir Cumartesi günündeyim
Ben sanki hep o günde kaldım.
Hangi gün beni sana devreder
Hangi gün yaşamak gibi gelir
Hiç bilmem...

Kirpiklerimden taşlar dökülüyor
Etekten dökülmez miydi?
Bu aşk hep ters işler yapıyor.
Karmaşık uçakların yine bana düştüğü yerdeyim
Bir baktım da yolcular arasında sen varsın
Yine sen çıktın karşıma
Devrilmiş bir uçağın ezkaza sürüklendiği yerdesin
Bana gelmişsin.
İkramım boldur sevgili,
Al, seç şimdi buradan ayık bir düş
Bendekiler hep sarhoş çıktı.

Karmaşık insanların ağaçların üzerinde bıraktıkları çocukluklarındayım
Bir baktım, işte oradasın!
Bunca hızı bir çırpıda sana devretmiş hayat
Ben neredeysem, sen oradasın!
Bana nasıl oluyor da yetişiyorsun
Aklım almıyor...
Fıstık dolu sevgimin yeşilini de kaçırmışsın
Gözlerimden katacağım artık bu ölümsüz aşkı
'Ölüyorum' deme, sakın!
Daha seninle hesaplaşmalarımız olacak
Matematiğimin zayıflığından yararlanacak
Beni yine sana bağlayacaksın
Gönlümün sana aktığı yerdeki o zayıflıktan yine eser kalmayacak

Kalıcı bir eserim oldun sevgilim
Serim, düğüm, çözüm
Çözdüm bizi
Biz böyleyiz
Böyle işte!
Karışık bir hayatın arabasındayım
Tek bir yolcu alıyor şimdi hayat
Oh, ne iyi!
Sıkılmıştım öyle kalabalık kalabalık
Ama işte yine yanımdasın.

Gözlerin benden selam söylüyor martılara
Kuşların çığlıkları kulaklarımı tırmalıyor
Ellerin selam söylüyor gökyüzüne
Hayallerin selam söylüyor gönlüme
Ben neredeysem, sen oradasın.
Bir hayatı yerle bir etmek gibi arzu dolu çığlıkların olmuş
Sesin kısılmış, şimdi susuyorsun
Duyuyorum suskunluğunu
İçimin yağları eriyor
İçim eriyor
Dışımı da bulamıyorum erirken
Sana erimek, eriyen karları kıskandırıyor
Oflama sevgilim
Karmaşık trenlerin karmaşık yolcuları arkalarında hasreti bıraktılar
Sen oflama!
Ben yine nereye gittiysem sana çıktım
Bizim hâlâ bir umudumuz var
Yaşar mısın?
Yaşarsam, yaşarsın.

Ne vakit yaşadıysam hep içimde kaldın
Ne vakit öldüysem beni dirilten bir aşk olarak karşıma çıktın
Bu ölümsüz aşkın bereketi yağdı üzerimize
Bizi görenler toprak sandılar
Hâlbuki biz her gün yeniden filizlenen bir çiçektik
Soldurma kendini
Nefesin ayrılık kokuyor
Al aşk macununu
Şebek yalnızlık çok pis sırıtıyor
Dişleri güzel diye sevinmesin
Bilsin ki yalnızlığın dişleri düşerken
Aşk diş yaptırıyor

Karmaşık refakatçiler hastalarını bıraktılar
Sen elimi al
Sende kalsın
Zaten ikimizin eli gibiydi
Her şey ikimize dairdi
İyileştir beni sevgilim
Anladım ki sen şifaysan ben yaşamın en güzeliyim
Ne çiçekler, ne böcekler, ne hasretler kıskandılar beni bir bilsen!
Sen varsan ben varım
Yaşar mısın?
Karmaşık bekleyişlerin ömrü kısaldı
Sana devrettiler ömürlerini
Vur patlasın, çal oynasın
Aklıma düştün
Canın acımasın
Çağır oradan hayat doktorunu
Şifanı ben olarak yazsın...

10 Ocak 2014 375 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar