Yokluğun Çok Ağır Geldi
Yokluğun çok ağır geldi, taş olsa çatlar, ben sustum.
Sesin yankılanıyor duvarlarda hâlâ, odalar dolu, ama içim bomboş .
Bir fincanın kulpundan tutar gibi tutuyorum hatırlarını - elim yanıyor, ama bırakamıyorum.
Kalbim seninle konuşmak istiyor hâlâ, ama dilim sus, diyor,
çünkü her kelime biraz daha kanatıyor.
Belki bir gün,
rüzgâr senin adını taşımadan da esebilir.
Ama bugün değil...
Bugün, yokluğun hâlâ çok ağır.