Yokluğunun Öncesinde

Saat gecenin bilmem kaçı
Günlerden yokluğunun bir gün öncesi
Karşımda duran sensin
Gözlerin yüzüme ay ışığı gibi vuruyor
Denizler gibi kalbim
Sahilim git gel, sallanıyor bedenim
Masada kırılmaya hazır kadehim
Hani dokunsalar ağlarım, derler ya
O sonranın işi sevdiğim
Ayaklarım heybetle bükülüyor karşında
Yüreğim sanki doğruluyor ben eğildikçe
Sözler aklımda kalıyor
Söylemek için çok erken
Gitmek için vakit var
Derken kararıyor göz kapaklarım
Güneş doğmaya hazır
Son gece bu
Seni anmadan yaşadığım son gün doğumu
Aydınlık gözlerimi kamaştırıyor
Yokluğunun kokusu yağmurla geliyor
Güneş tepede, yağmur çatılarda söyleniyor
Senin anlayacağın mevsimler karışıyor
İklimler bizim için çatışıyor
Boğazıma düğümlenmiş son sözlerin
Sana susuyor
Ben susuyorum
Şimdi yokluğunun günü
Ben gidişinle saatime bakım duruyorum