Yoktu Hiç Birinin Paltosu
Sarılmış toprağa yatıyordu
Bir adam yatıyordu
Taze toprak üstüne örtünmüş
Bir adam yatıyordu uslumu uslu
Yenice toprak üstüne örtünmüş
Ne tahta parçası
Ne de mermer sütün üstünde şeceresi
Ne rütbesi vardı
Ne sevdiği kadın.
Sarılmış toprağa yatıyordu
Ne cübbesi vardı
Ne gürleyen sesi
Suskunluğunun çözemedi aritmetiği çözmek istiyordu sanki.
Beş mezar boş, birisi dolu
Gelecekti komşular araba dolusu
Yağmurda kışta
Geçte olsa öğreneceklerdi bu yolu
Bir adam yatıyordu uslu
Diğeri geldi
Bir diğeri geldi
Yağmurlu puslu bir havada
Yoktu hiç birinin paltosu
Yoktu potinleri.
Saltanat arabaları teker kırmış
Diğeri bir lokma için kafayı sıyırmış
Yatıyorlar yan yana.
uslu uslu
Toprakla dudak dudağa
Kalkmak üzere bir başka tiren, başka bir durağa.