Yol / Tasavvuf Öğretisi

YOL
Ben Yunus değilim
Mecnun da değilim
Aşık olamam ki ben!
Maşuğun peşinde koşamam ben...
Ben Sen(de) değilim
Bilesin aşkın ta kendisiyim.
Ahval bekler maşuğa kavuşmayı
Maşuğu dahi bilmeyen ne bilsin aşkı?
Der; Mevla Kelamı

Ben bende Öz'üm Öz'denim
Daha bende değilim
Biraz kemik üstüne giyindim kendim
Ol dedi Hakk...Oldum aşk'tan
Olmaz bizde vuku gelmediyse Hakk'tan.
Benden yaratıldı aşk'ın beşeri hali
Beşer aşk-a vermez kıymeti âli
Der; Bir kul, korkarak günahtan.

'ENA' Dedi iblis, ardında oldu şeytan
Dedim ki sana her an
Zuhur eder alnımdan
Ruh sığar mı sandın Adem'e
Aşkla çalınmasa ney!
Neyin olurdu Hakk'tan.
Adem'den bu yana '-ben' edenler nefsini
Kalpte aramasınlar aşk-ın zerresini
Aşk'tır Aşk...Alır sesini gaybtan.
Ben sözcüğüm bu sükunet diyarında
Der; Mevla kelamında.

Başka laf arama aşk-tan gayrı
Hakk kürsüsü aşk, hakk-ın kelamı
Sözler azad olur bağlanır elim
Elemdir ahiri, anlamayan dilim
Gel sen de Yolcu, ol bu yolda
Gayrı karanlık, yürürsen gıyabımda
Der: Bir kul başka bir kula

Boş görme bakabildiğin yeri
Her zerre sırdır, toplanır mahşeri
Bu sır; Mertebe-i Mahmud-i
Ali'den ayrı sanma Muhammed'i
Yârin şehrine girmelisin bu kapıdan
Aksi yok...!
Başka yol yok bu yoldan.
Der : Bin yürek bir pınardan

Biz derim kendime
Biz derim ademe
Gelene baş-göz edilir kürsü
Gidene sadece üzülürüz
Kayıprtır yoldan ayrılanın hükmü.
Bir lisan ile bin lisana yayıldık
Bu yüreği er nefsten sakındık
Başeğdik, öz bildik, yaradana sığındık
Der: Bir kul, böylece anıldık.

2011