Yorgun

'' biliyorum gülecek bir gün gözüm
korkum kan ağlayınca ''



yorgun sokaklar
kaldırımlar ağır başlı
beni yürüdüm yine, kıvılcımları bırakıp
çocukluğumun yangın şehrine

beni koştum
beni kaçtım
kızıl örtüler örtüp mevsim çiçeklerine

parmaklarımı görmediniz siz hiç
bakmadınız avuçlarımın kömür karasına
ateş tuttum
ateş yuttum

dudaklarım vazgeçti bu yüzden yağmuru öpmekten
acımın gövdesine sürdüm
denizden çaldığım yosunları
çığlıklarımı yuttu, kırçıl çocuk bağırmaları.



sustum
sustum sana sevgili
takatimi çaldı zaman

ihtiyar düşler düştü şimdi geceye
yalınayak şarkılar
ıssız söylüyorum, dilim kor notalar kavruk

alnımda imansız bir töhmet
oku desem son güfteyi
gözün yanmış


şehir yanarken
düşlerimin kurnasına bırakmıştım oysa seni
tutuşmasın saçların diye
muslukları açmıştım, süpürüp tüm dereleri

ahşap düşlere saklanmışsın meğer
çıralar feryat ederken
yakmışsın kirpiklerini
göz bebeklerin zeytin karası



oysa
elâ bakardın sen,
bulutu çalınca
nisan düşerdi avurtlarına şafakta

yormuşlar seni
taştan evler gibi.



yorgun sokaklar
kaldırımlar ağır başlı
beni yürüdüm yine, kıvılcımlara basıp
çocukluğumun yangın şehrine ...

06 Temmuz 2015 943 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 9 yıl önce

    yorgun sokaklar kaldırımlar ağır başlı beni yürüdüm yine, kıvılcımlara basıp çocukluğumun yangın şehrine ...

    Oysa çocukluğumuzun geçti yerler kıvılcım sokakları değil, gül bahçeleri olması gerekli değil mi şair ? Okunası bir şiirdi. Saygılarımla