Yüreğimin Derinliklerinden
gözlerinle, saçlarınla, teninle, kokunla kısacası her şeyinle benim olsaydın,
saatlerce caddelerde gezseydik, çocuklar gibi eğlenseydik,
bana baksaydı sadece o yeşil gözlerin,
dalgalı saçlarını beline kadar bıraktığında bir tek ben bakardım, başka gözlerden sakınırdım inan,
sadece benim için giyerdin o çiçekli uzun elbiseni, benim için sürerdin o cennet kokunu,
işte benim kadınım demeliydim sana baktığımda ama kadınım olamadın, elin oldun,
yüreğimi kanattın ve gittin... uzaklara hem de çok uzaklara....
kendince sebeplerin oldu yıllarca, bir türlü vazgeçmedin inadından, yıkmak istemedin belki
tabularını, belki de zor geldi bir çok şey sana, konu ben olunca....
sonunda restini çektin bana, aramızdaki tüm bağları kopardın attın bir anda,
en başta ben çok direndim ama direnecek bir şey kalmamıştı tabi, ben de senden sonra denedim
bu hayat denen zorlu yolda her şeyi ama olmadı be gülüm senden sonra gerçekten başkasına yar
deyip bağrına basmak, gözlerinin derinliğinde kaybolmak, saatlerce onu düşünmek inan ki kolay
değilmiş... bunu zamanla anladım.
bir gün olsun görmedim ki senden yakınlık,
belimi bükse de bu ayrılık,
dönmesen de geri fark etmez artık,
sana son sözüm bu zorlu hayatta yolun hep açık ama yüreğin mahşere kadar buruk olsun....