Yürek

Karşısında titredilerdi, paşaydı, zekiydi, ata idi
Adam dua ile açtı, dua ile kapadı müslüman idi
Fırsat bu fırsat devr kapatılmalı, yol tutulmalı idi
Aslanımın sırtındaki yük her zaman pek ağır idi

Yürek; cilaların değmediği eski püskü sehpalar
Yürek; ışığının parlamadığı gümüş şamdanlar
İnsanlık toplu mezarlar, haksızlıklar, yolsuzluklar
İnsanlık medeniyet, medeniyet vicdansızlıklar...

Kanlar birer petrol, insanlar birer yakıt
Düştü süngü, akıt sen bu kanı! Durmadan akıt
Bayraklar şirketlerin, kralları koltukların
Bugünde zulmediyor geçmedi zulmün geçen asrın

Koltuklar, kapalı kapılar, yüksek duvarlar
Statüler, koltuğa ve krala saygı duyanlar
Para olan devri övenler, parasız devri yerenler
Güce saygı duyup, saygılarını gömenler

Açtı kapadı, rüştünü ispatladı
Yüreğini, ciğerini herşeyini koydu
Boyun eğmeyen bir nesil doğurdu
İçimizde ateş onun sayesinde od oldu

Gazeteler, dergiler, radyolar, kanallar
Milyar dolarlık, yatlar, katlar, okullar
İçi boş üç satırı sattırabilmek için yapılan reklamlar
Uykusuzluklar, açlıklar, çaresizlik ve gözde yaşlar...