Yüreksiz Kaldım Bencileyin
Ohhh be!
EL sallayarak yolculadım nihayet
soğuk kış'ı.
Çoook birikti;
cömertçe aksın şimdi
sulasın ilk yazın çiçeklerini
ıslak gözümün yaşı..
Nereden baksan
en az, bir "üç yıl" oldu
bu aşk'ın cemresi
düşeli toprağa, zaar.
Bunca acıdan,
bunca sabır
ve bunca zamandan sonra
geçip'te karşıma
hele birde sevdalı sevdalı bakıp ta gözlerime
" Unut " demek
artık, akla zarar..
Ben ki;
bir garip aşığım.
Cayııır cayııır yanarım bencileyin,
bana azap,
bana volkan olmuş sevdamla.
Değdiğim her közü,
değdiğim her külü yakarım.
Önce " bekle "
sonra " unut " diyen dudu dilini,
sabreden, aşk'sız tenini,
çaresizlikler içindeki " çaresiz sen"i
Yoook yok........,
ben sana nasıl kıyarım?
Ben yaksam yaksam cürmüm'ü,
ancak kendimi,
" Beni " yakarım..
kanayan yerimden
sızım sızım
ılğıt ılğıt
bahar gibi esiyor,
yüreğin boşluğunda yeller.
Bu sevda değilse de,
bu ömür bir gün biter.
Lakin;
bitmez umudu
böyle tutsak sevmenin.
Bu hayat hep böyle, sürer gider,
küllerim'den doğar
yeniden, yine severim seni..
Varsın yansın bu naçar bedenim.
Varsın küle karışsın küllerim.
Can suyu olup akar nasılsa,
tomurcuk tomurcuk açan yediveren
gonca güllerime,
gözlerim, gözlerine değdiği her an,
sevdamda sayısız biten yaşam ve umutla....
Yeter ki sen
"Yok umut" deme bana.
Unutmak "laf'û güzaf".
Unutmak seni;
zaman değil
yürek ister!
Eh;
bir yüreğim vardı
bir zamanlar
ne platonik aşklardan ve habersiz sevdalardan,
ne ihanetlerden ve vefasızlıklardan
sıyrılıp gelmişti sana,
bu yürek,
yaralı ve gâzi.
Gönüllü vurulup kaldı
gözlerindeki pranğaların rengine..
İşte o gün, bu gündür
tutsak kaldım
efsûnlu, buğulu sesinde
afyon'lu ılık nefesinde..
"Çaresizim, unut" desende bana,
bak ben
elimi attım s/ol yanıma
kevgire dönmüş, delik deşik
taptaze kanamaktayım hâlâ!
S/ol boşluğumdan daha ne vereyim ki sana?
Yaram çok,
yüreğim yok!
Sızılarım dinmez,
acılarım heeep yeni.
Sen'se
beni anladığını söylüyorsun emi!
Öyleyse
söyle şimdi bana;
böyle "YÜREKSİZ"
nasıl unutayım?
Ben SENİ !!!
25/28:02:2015.