Yusuf - 1

oturdum başına
çıkrıklı bir kuyunun
anlattı bana
hikayesini yusuf'un
en güzeli
en sevimlisi
en küçükleriydi
çocuklarından yakup'un
ne çok severdi babası onu
ne çok sevilirdi huyu .

görülmedi böylesi
bu kadar zalimce kıskançlığın
bir araya gelip
bir plan kurdu ağabeyleri
yusuf'un
bir kuyuya atacaklar
kurt parçaladı deyip
ağlaşacaklar
kanlı gömleğini getirip
babaları yakup'un önüne
çaresizliklerinden dem vurup
acılarını
üzüntülerini anlatacaklar
kurdukları planı işlettiler
baba Yakup günlerce
aylarca
yıllarca göz yaşı döktü
kurudu gözleri
gözleri görmez oldu
elinden hiç düşmedi
o kanlı gömleği yusuf'un
yakınlarda
yaşıyordu sanki
hiç geçmedi
kokusu oğlunun .

bir kervan geçti
kervan geçmez
kuş uçmaz o yerden .
uçsuz bucaksız çöl
derin mi derin
kumları kızgın
gündüzü harlı ateş
geceleri ayaz mı ayaz
ve
kör bir kuyu
tutuyor yusufu
çölde bir başına
ufukta bir kervan
hangi el çevirdi kervanı
hangi el ip
attı
yusuf'u çıkarttı
kuyudan
güzel bir çocuk bu
nasıl olur ?
bu kör kuyuda bulunur ...


11.08.2012 / Üsküdar

14 Ağustos 2012 1050 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar