Yüzleşme

ırmağın sonunda donabilir bildiğim hakikat
ve vurabilir beni sırtımdan bir silah
son gölgeye sığınabilirim kendimi unutup
...


gittiğim ve varamadığım bir yolda
büyük karartıların gözlerinin ta içine b/akıp
her şeyi hatırlamayabilirim
s/onun sonsuzluğunu bilmiyorum
devrik cümlelerin resitalinde
dökülür sözcükler yerlere
ben nerede küle dönmüştüm anne?


ardından bakarsam ve yolunu şaşarsa mutluluk
dokunamazsam umutla bir şeylere
dirhemine sokulurdum görebildiklerimin


önümü kesen duvar, fikrimi bölen firar
aklıma dayanan ses...
zırvalayıp duruyorum
neden söz ediyordum anne?
unuttum kaybolan gülüşlerin arasında
eski bir baharda soldu en güzel dilekler
hava açıktı ve görüşüm keskindi
zamansız bir esinti böldü mutluluğa yelken açmış fikrimi
tartılmamış gerçekler
ve sonuçlarını bulamayan erdemler
sözler yükselirken yıkılıyor bazı değerler
pozitivist bir yaklaşım bakışlarımda
sen bilmezken ben biliyordum deme anne!
üzerime çullanıyor sarhoştan bozma kelimeler,
lugattan atıyorum hepsini
oralı değilim anne!
nazlı nazlı salınan zararsız cümleleri özlüyorum delice


dudak kıvrımımda eyleşen sorular
ve tutunamadığım öpücük
temas yenilgisinde beden
düş yeniği hayaller dalga dalga
yüzünde makyaj bir aktris ağlıyor aynada
boyaları akmış
kendi yansımasında dağılmış ben hali
kör düğüm bir kilitlenme
hangi dilsiz an'ı işaret ediyor zaman
bakamıyorum!
hepimiz bir sihirbaz pelerininin altında saklanıyoruz
oturuyor, kalkıyoruz
soyunuyor giyiniyoruz...
aldatırken, kandırılıyoruz!
ve kim vurdu diyoruz
biz vurmuştuk ve vurulmuştuk anne!
Kalleş bir zamandı
hain bir çözümsüzlüktü elimizle uzandığımız
biz hep haklıydık
konuşurken duymuyoruz sınırsızca susuyor
ve sayıklıyoruz en olmadık yerde
deli gibi seviyor
şizofren terk edilişlerle sarsılıyoruz
küfrediyor ve rollerimizi çok ciddiye alıyoruz hala...


nerede söylesene anne
en son baktığımız boyasız, maskesiz ve saf yüz nerede?
hangi kırık aynanın yansıması bu hakikat?
bu mu gerçek anne?
Hayır!
dilimde dolanan bir zehir bu!
beni her gün ezen ve içimi kemirip duran bir yalan!
gerçeğin dibini boyladığım yerdeyim
gülümsemem garip geliyorsa
demeliyim ki düş kesiği
elde kalan zaman daralması
ve kabule geçiş bu anne!
kendi beceriksizliğimden dökülüyorum
bir yaprak düşerken toprağa mevsimsiz
ve titrerken dalında bir fidan
mutlu bir akşamdan söz ediyorum anne
üç beş çalıntı zaman veya ısmarlama saat'den değil!
yıldızlar ve dolunay geçiyor pencereden
asalete batan bir ağırlama akşamın buğusunda
yüzleşiyor kuytuda
ve
boğulmuyorum artık
bir karış suda...

22 Mart 2014 75 şiiri var.
Yorumlar (4)
  • hepimiz bir sihirbaz pelerininin altında saklanıyoruz oturuyor, kalkıyoruz soyunuyor giyiniyoruz... aldatırken, kandırılıyoruz! ve kim vurdu diyoruz biz vurmuştuk ve vurulmuştuk anne!😙😙😙

    okunası şiirlerin adresi usta kalemini seviyorum başlığıyla ben buradayım derken okumaya başladığınızda eseri işte bu demekten kendinizi alamıyorsunuz teşekkürler Şairem ..👍👍

  • 10 yıl önce

    Film gibi... 😎

    bilim kurgu şiirlerin yaratıcısı,😡

    tarzdan bahsederler ya, işte budur maksat! 😎

    kutlarım,,

    Dostlukla 👍

  • 10 yıl önce

    👍👍👍kendi beceriksizliğimden dökülüyorum bir yaprak düşerken toprağa mevsimsiz ve titrerken dalında bir fidan mutlu bir akşamdan söz ediyorum anne üç beş çalıntı zaman veya ısmarlama saat'den değil! yıldızlar ve dolunay geçiyor pencereden asalete batan bir ağırlama akşamın buğusunda yüzleşiyor kuytuda ve boğulmuyorum artık bir karış suda...👍👍👍

    👧Süper bir anlatım👧

  • 10 yıl önce

    kendi gerçeklerimiz iç hesaplaşmalarımız ve her şeye rağmen cesaretimiz sevgiden doğan

    boğulmuyoruz o sebebledir ki bir karış suda

    tebrik ve sevgilerimle şair👑👑