Zamanla Beş Gerçek
ve gelmiş geçmiş bütün peygamber ve azizlerin hüsnükabul ve hüsniniyet buyruklarına rağmen
isa'dan bin dokuz yüz seksen beş yıl sonra 
ve tuna boyunda ve dobruca'da ve deliorman'da ve rodoplar'da 
binlerce türk'ün köyü,evi,bağı,bahçesi kuşatıldı tankla,topla,tüfekle,askerle...yolu,suyu,rızkı kesildi,
bir komünist hükmetinin emriyle müslüman adlar değiştirildi hristiyan adlarla 
ve direnenler oldu ve tutuklananlar oldu  ve hunharca öldürülenler oldu 
ve sığınabildiğim  kucaklayıcı Zaman'a yakarıştır bu şiir...
                                                                                      ve ocak  ve 1985 ve silistre ve amin!
                                                                                                                                                                      
             
        Birinci gerçek : suç
Tuna Boyu'nda gecelerin boyu kısa
Babaları kayıp çocukların öyküleri uzun
"Soya Dönüşlü" soykırımlı bir ZAMAN'da
Ölüm geldi kapımıza haykırdı usul usul...
          
     
       İkinci gerçek : ihanet
Diyelim ki  bir akşam vakti
günlerden  Salı
aylardan  Ocak
çocuğun mavi gözlerinde
mavi rüyalar hasreti
ZAMAN duracak...
Diyelim ki bir akşam vakti
yılların bin dokuz yüz seksen beşi
akşam yemeğinden evvel
sofrada bismıllâh bile diyemeden
evsiz edecekler seni evinden...
        
      Üçüncü gerçek : isyan
Bu gece yıldız yok Mecit Tabiye'de
ne de kızların gülüşünden bir seda Silistre'de
ve Dobrucam 
boğulurken bir kıyım selinde kan revan
çarmıha gerilmiş ağlamakta ZAMAN
mezar taşları kırılmış gömütlükte
feryat ediyor sükût içinde yatan...
Kıyamet günleri gelmiş değil
Çocuğun isyanı bitmiş değil
          
        Dördüncü gerçek : ibret
Önce çocuklar kalacak Silistre'de
sonra deli divane olmuş bir öksüz ZAMAN
bir yol var
gidelim mi dostlar?
Bir yol güneye
güneşe
bir yolculuk yalınayak,çırılçıplak
size değil çocuklara sözüm
çocuklar aldanmasın
aldanmasınlar
olsunlar birbirlerine el ayak...
         
      Beşinci gerçerk : umut
ZAMAN,a sarılıyorum ZAMAN'a
yolum varıyor Asya bozkırlarına
aşıkları dinliyorum toylarda
atalarımın öyküsü
üç kıtada koşan atların  nal sesi
seyrana çıkmış kızları görüyorum 
kızlarla gelinleri
atlarıyla yiğitleri
boz yeleli atlarıyla geliyor Türk illeri...
Seni düşünüyorum seni
Dobrucalım,Deliormanlım,Rodoplum seni
nerene gizledin bunca derdi?
Nerene?
Yüreğin nasıl çatlamadı kahrından
Tuna yalısında çırpınırken ZAMAN
ve ümidim sensin
sen ümitsin ey çocuk
gözlerin demet demet çiçek
gözlerin ışıl ışıl 
gözlerinde binbir dilek....
     Galip Sertel
