Zamansız
Yıldızı bol, Ay'ı kırmızı
bulutsuz bir gökyüzünde
bir dal parçasının hışırtısıydı
tam nefesin vurmuşken ürperten
düşen bir leke gibi
yaprak yeşil
tenin pembeydi
ben suskun
sen şaşkınken
saat 02.20'ydi
aylardan Ağustos
yıllardan ha on yıl
ha şimdiydi
ben aynı ben
sen aynı sen
saat hep beni sen geçti
az kelime çok anlam yüklenmiş emeğinize sağlık