Zikrimin Diline Düşen
Bir sigara dumanı değdi saçlarıma
Sen düştün dudak payıma
Elimde ince belli kıvrımlı
Demiyle anımsatır seni
Kırlaşmış şakaklarımda ellerini düşledim
Bir yanımda sonbahar vakti
Ötesinde kırlaşmış şakaklarım
Bir göle karşı geçmiş ömrüm
Ah göğsün üstünde
Güldüm hayli hayalimce
Gece uzun namlularıyla
Hasret tohumları serper yine
Gülce kelamın geldi kulaklarımın pasına
Sahi nerdesin?
Sabahları ederken utanır
Komşudan kaçardık öğle vakti
Gün ışığından saklanırdık uykusuz vakitlerde
Işığın mavisinin değdiği çarpık gülüşlerimizden
Bir ömürlük besteler dökülür sanki
Kırgın gecelerin hararetli kısmını bir atlativerdiysek şayet
Sığınırdım penceremin neminden
Atılırdım güç bulduğum parmaklarına
Kızgınlığımızın teri henüz soğumamış iken
Yani seni ve ince bellinin demini ararken
Yatağın bir ucunda
Karışırdık gül ırmağının hışmına
Uyku vakti çöreklenince göz kapaklarıma
Fikrime hüzün nağmeleri serperdi katran kader
Uyuklardım nergis kokulu boynunun sağında
Uzaktı sanki göl kenarında ak saçlı leyalim
Sigaram elimde
Tınısını bildiğim bir şiir okurdu gözlerin
Sarmaşıklar ardındaki reyhan
Usulca salardı kokusunu
Nemi bitmeyen odama
ve ben yatağını solunu da severdim
Değerken düşüm düşüne
Ah gözlerin
Derininde sarısını tek tek saydığım
İşte tam içinde ormanlarında kaybolduğum
Ömrümün miladı o esrarengiz gözlerin
Şu dilime tutturduğum bu sevda türküsü olmasaydı
Sahi kim baktırırdı beni böyle?
Katranı bal edenin kahrına
Müptelası olmuşluğum var gibi
Zikrimin diline düştüğünce sevdiğim
Sahi nerdesin?