Zuhr-i Âhir

Zuhr-i Âhir

Kaldırım taşları kadar yola uzak ve tabidir ki yoksul

diz kapaklarımın ağrısından fenadır avuçlarımın boşluğu

başımı kaldırınca göremeyeceğim gökyüzü korkusundan

farksızdır toprağı kazdığımda bulamayacağım suyun fikri

umut diyorum unut anlıyorlar asıl sorun bu

sevince kimse kalmıyor etrafında sevince yalnızsın işte


rüzgara yağmura sise ayrı ayrı seslendim baktım yokum

ense kökümde bir ağrıyla uyandığım zamanlar çoktur böyle

bahçe duvarından atlayan çocuklar için biraz biraz da kendime

kirazlı erikli ağaçlar diktim onlar büyürken küçüldüm

gözüm gibi baktığım insanlar üzdü beni en fazla en zalimi onlar

baktım baktım baktım giderken daha da yaklaştılar ölüme


niçin sustun diyorlar bilemedim böyle olacakmış bu devir

küçüktüm belki yüreğimden korkum büyür diye umdum olmadı

sığmaz sonra mekana incinmişlerin ahı biliyorum zordur

çığlıklar yetmez uzaklara kampanalar lazım büyük tatavacı

gürültücü üstelik vaveylasıyla insanın birdir intizarı ah ne zor

içinden çıkılmaz canından çıkarsın bir intikamla bu da hoş değil


düşler başlar sonra eski zaman misalleriyle uykularda

alt alta üst üste çürür gider bu sevdalar içinde

kandiller yanar yanan kandiller geceyi aydınlatacak sanırsın

oysa geçen günlerini sana geri getirecek de yoktur

güneşin alnında muştusu kuşların cıvıltısından korkar oldum

kimse söylemesin sakın ölmüştür o atın fakir arabacısı


sahibini kaybeden sahiplikten çıkmaz ki onu bekler hep

kalan ömre bak bütün yolları dağa çıkan bir liman şehriyim

oysa sana gelmek için denizi geçmem lazım sevgilim

kabul et kurtulmalısın inanmalısın bunu anlamalısın

sarılamayacağız bir daha konuşamayacağız kim bilir belki de

koca çınarın altında dökülen yapraklar gibi bu son öyle namazım


benim benden habersiz mazlumca dualarım var kim bilir onları senden başka

salımı tutmak istemeyecek onca insan içinde sarmaş dolaş sevdiklerim

biri susarken öbürü başlayan kasvetli derin hüsranlarımla kol kola gezmelerim

vaktim de olmayacak belli ki yüreğimin en derin membağları da kurudu asıl

senin için ellerimle beslediğim kuşların kursaklarındaki buğdayların hatırına

bir yudum su biraz vicdan yahut şu kahrolası baş ağrısından kurtar beni Tanrım

12 Mayıs 2020 253 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (4)
  • şiir çok güzeldi..

  • 3 yıl önce

    Bir zaman dinlemiştim o ney'inizi üflemenizi yakışır be usta size ruhumuz da doyar elbet her zaman ki gibi takdirim çok tebrikten öte