Züleyha
zifiri gecelerde gülüşün ışık olur
düşer avuçlarıma kan kokusu firâkın
seni gören gözlerim, ölüme aşık olur
hüzün kaplar ruhumu dört koldan akın akın
zifiri gecelerde gülüşün ışık olur
ürkütme kuşlarımı gönül avlumda bırak
gökyüzü bizim gülüm ezip geçme bağrımı
nasılsa ölüm yakın nasılsa vuslat ırak
gülüşün baki kalsın düşünme sen ağrımı
ürkütme kuşlarımı gönül avlumda bırak
’lâl ağıt ’sükût dilim bilmez adından başka
yüreğim giz kilidi sensin içindeki sır
nefesin merhem olur yokluğun zulüm aşka
ey ruhumun rençberi aşkın yüzümden yansır
’lâl ağıt’ sükût dilim bilmez adından başka
ecnebi bir türküsün hüzün yağan ilimde
ahvalim kırgın bir düş solgun gözümün feri
ölümün keskin t’adı dimağımda dilimde
bu can feda yolunda bitmez mi aşk seferi?
ecnebi bir türküsün hüzün yağan ilimde
yeşil bakışlarında kırılır kanatlarım
yağmur kokusu siner zifiri saçlarıma
ölsem bu viran kentte yetişmez kır atlarım
Züleyha’m kuyudayım su ver avuçlarıma
yeşil bakışlarında kırılır kanatlarım
hârla yürek közümü sönmesin aşk ateşim
hibe et sebil düşe yalnızlığın sesini
dünyada ahirette sensin varlık güneşim
yüreğimin sur’una üfle can nefesini
hârla yürek közümü sönmesin aşk ateşim
ah Züleyha duy beni bu sancı dinsin artık
hicret ediyor kalbim göçebe yollarına
sensizliğin perdesi üstümden insin artık
bin yıldır hasret kaldım gül kokan kollarına
ah Züleyha duy beni bu sancı dinsin artık
Gel diyebilmek ne denli zor.. tebrikler
Maşallah kalemine kelamina bereket Güzel bir mona roza olmuş imrendim Kaleminden düşen her heceyi imrenerek okuyorum Hecelerin okuyana şiir yazdıracak türden eyvallah Barış