Aşkın Adı İzmir

Yıl 1973...

13 saatlik bir yolculuktan sonra İzmir oto garında indiğimde yemyeşil bir çift göz heyecanla beni bekliyordu. Otobüs durur durmaz ona koşmuş ve dakikalarca birbirimize sarılmıştık. Nefeslerimiz normale döndüğünde birbirimizin gözyaşlarını silmeye başlamış ve ardından koyvermiştik kahkahaları.

O benim İzmir'li ilk aşkımdı...

Karadenizde doğdum İstanbul'da büyüdüm ve gençlik yıllarımın en güzel günlerini hep İzmir'le paylaştım.

Öyle çok dostlar edindim ki...

Hangisini saysam. Kordonda sahil tarafında bir direğe sarılıp poz verdiğimiz kırmızı montlu kızımı, yoksa Karşıyaka sahillerinde Edip'i konuşa konuşa tükendiğimiz gül yüzlü kızımı. Ya da bir gece yarısı İzmir'i boydan boya yürüdüğümüz, sabahın ilk ışıklarına kadar sarmaş dolaş Alsancakda oturduğumuz ve sabah kahvaltısında bir simiti paylaşarak dudağına kondurduğum küçük masum bir öpücükle okuluna bıraktığım Şirine'mimi...

Ne güzel şeyler yaşadık sende güzel İzmir...

Hani ben Hey dergisinin tüm konserlerine gelirken sana koşardım ya, hani Edip'le, Nilüfer'le, Cem babayla seni paylaşmaktan çok mutlu olurduk ya, hani Güzelyalı'da, Hatay'da sevgililerim vardı ya...

Aşk senmişsin İzmir...

Hani Efes otelinin terasında iki gözü iki çeşme ağlayan kızı kolundan tutup İlhan İrem'le tanıştırdırdığım günün akşamı kızın babasından fırça yemiştim ya!

Hani Alsancak Spor Salonundaki Hey'in Oskar konserinde izdihama neden olduğum için polis tarafından tartalanacakken senin o harika Belediye Başkanın İhsan Alyanak beyefendi beni çekip almıştı ya yanına, sonra da kızlarıyla koyu bir sohbete dalmıştık...

Hani Kordondaki otellerin diskolarından birinde bana sabaha kadar eşlik eden kıza ben o gece hep annemi anlatmıştım!

Sonra uzun yılların ardından bir gece üstünde uçarak sana geldim. Müthiş güzelliğini, ışıl ışıllığını içime sindire sindire seyrettim seni.
Öbür sabah kordonda bir direğe sarılıp poz verdiğimiz o kırmızı montu kızla pasaportta buluşmamız. Yanında kızı ve eşi vardı, ben de eşimleydim. Tam 33 yıl sonra...

Sarıldık, ağladık,gülüştük ve döktük 33 yılı eteklerimizden kordona.

O kordon ki neredeyse her hafta sonu ağırlardı beni. Basmadığım taşı kalmamıştır bilirsin İzmir!

Bu yazımı 7 yıl önce yazmıştım ama dün gece rüyamda yine seninleydim.

Her zamanki gibi aşk kokuyordu havanda.

Ben Ali Kocatepe ile Akın Ajlan Aksel'le, Bülent Özveren'le tanıdım seni.

Ben Reyhan'la, Nadide'yle, Şefika'yla vs. paylaştım dostluklarımı

Uzun yıllar sonra bir kez daha anladım ki ben sana AŞIK olmuştum.

Ben belki de o güzel kızlarına, her yanları sen olduğun için aşık olmuştum...

22 Şubat 2015 2-3 dakika 9 denemesi var.
Beğenenler (3)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (6)
  • 👍👍👍👍👍[1 Mükemmel bir anı.Yazmakta bir marifettir öyküyü,Sayın Işın bey bunu ustaca becermiş ve bize İzmir'in havasıyla sunarak anılarımızın tazelenmesine vesile olmuştur.Başarısını saygılarımla kutlar,sağlıklar dilerim... Hastalıktan baş edemediğimden ,normal bir yazım hayatı yaşayamıyorum. İlgili arkadaşlara maruzatım budur.