İdeolojiler

İdeolojiler, yaşanılan haksızlıkların,hınçların,öfkelerin,nefretlerin bileşkesinden ortaya çıkmıştır. Bu yüzden ideolojiler, dehşet dengesinde güç ve tarftar büyüklüğüne göre sıralanırlar.
Dünyada var olan ilk ideolojiler dinlerdir. Din, kendi içinde eşitini yaratamadığından, başka dinlerin çıkmasını önleyememiştir. Ancak bu başka dinlerde eşiti sağlayamamiş, bu sebepden mezheplere ayrılmışlardır. Hatta buda yetmemiş tarikatlara bölünerek küçülmüşlerdir. Dünya dinler,mezhepler, tarikatlar ayrışması içinde, uzun zaman kanlı ve vahşi savaşların sahnesi olmuştur.
Bilimsel gelişmeleri,dinsel prangalardan sökebilen topluluklar, Beden gücü ve cesaretin yerini bilimle doldurup bir adım öne geçmeyi başarmışlardır.
İşte oluşan bu fark bu gün;
İnsanlar arasında var olan eşitsizlik kavramının kendisidir...

21 Temmuz 2009 30-60sn 24 denemesi var.
Yorumlar (6)
  • 16 yıl önce

    Bilimsel gelişmeleri,dinsel prangalardan sökebilen topluluklar, Beden gücü ve cesaretin yerini bilimle doldurup bir adım öne geçmeyi başarmışlardır. İşte oluşan bu fark bu gün; İnsanlar arasında var olan eşitsizlik kavramının kendisidir...

    Eşitlik varmı merak ediyorum....

    güzel paylaşımdı tşkler👍

  • 15 yıl önce

    dinleri bilimsel propagandalardan ayıran topluluklar bir adım öne geçmiş ise bu bir eşitsizliğin sebebi midir.bütün topluluklar bilim alanında eşit değildirler eşit olmaları da beklenmez zaten.bilimi tek bir olguya indirgemeyelim.bilimde alanlarda vardır.belki diğer toplumlar da bilimin başka bir alanında daha ilerde olabilirler.bu da oldukça notmaldir.bilimde topyekün her alanda ilerleme kaydedebilmiş bir toplum var mıdır tarih boyunca.insanlar bilimi bir araç olarak kullanır.nasıl işine yarayacaksa o kısımda ilerleme kaydetmek ve sorunlarını gidermek isterler.toplumlarda bilimde bir adım öne geçmenin yegane sebebi dinsel propagandalardan uzak kalınmış olması mıdır yoksa bilime ve araştırmaya gereken önemi vermiş olmak mıdır.halbuku meselenin bütününe bakarsak bahsettiğimiz toplumlarda bile kendi içinde eşitlik sağlanabilmiş midir sayın ismail bey.bence meseleye tek taraflı bakıyorsunuz...

  • 15 yıl önce

    sevgili mehmet bey,

    bu yazımıda eleştirmişssiniz teşekkürederim. ancak önce okuduğunuzu daha dikkatle okumanızı önermeliyim. zira ben ''probaganda'' demiyorum.

    benim yazımda geçen ''pranga '' sözcüğüdür.

    yani eskiden esirlerin ayağına takılan demir köstek yani demir halkaya denir.

    gelelim eleştirinize;

    Tarihte ''rönasans ve reformlar'' olmasaydı bugün bilim nerede olurdunun sizde bir cevabı varmıdır? varsa buyurun efendim! ben sizi iştahla dinlemeye hazırım .

    ayazoglum

  • 15 yıl önce

    merhaba ismail bey pranga yazmışsınız doğrudur kabul ediyorum ama benim yorumumda propaganda yazan yerlere pranga koysanız dahi anlam bütünlüğünün kaybolduğunu düşünmüyorum.zira benim anlatmak istediklerim sadece bu kelimenin anlamında saklı değildi dikkatli okursanız denemenin tümüyle ilgilendim sadece bir kelimesiyle değil.ayrıca yorum yapma ihtiyacı duydum bunu denemenizi kıymete aldığımın bir göstergesi olarak kabul edebilirsiniz.küçük bir latife ile de bu kısmı bitirmek istiyorum.siz de benim ismimi mehmet yapmışsınız.demek ki bazen göz yanılgısı olabiliyor.benimki gene ucundan köşesinden benzese de siz uğur u nasıl mehmet yaptınız işte orası şaşırtıcı.😏 ama genede beni gülümsettiğiniz için teşekkür ederim.zira mehmet ismine de neredeyse alışmaya başlamıştım.

    gelelim konumuza.tarihte rönesans olmasaydı diye başlayan bir sualiniz var.ben özümden gelen fikirleri arzu ederseniz beyan edeyim. kuşkusuz 14. yüzyılda başlayan bu rönesans akımı bilimin gelişmesinde tetikleyici olmuştur. bunu inkar edemeyiz zaten.avrupanın bilimde ve sanatta geldiği noktalar bellidir.ama atladığımız bir nokta var.rönesans aslında dinden sıyrılmışlık hareketi midir yoksa sanata yönelme harekti midir

  • 15 yıl önce

    rönesans ın çıkış kaynağı sanata yönelmedir.bu akım beraberinde bilimi de yanında sürükleyerek o zamandan bu zamana kadar devam eden ve etmekte olan gelişim sürecini de başlatmıştır.dinin prangalardan kurtulmakla bence bir alakası yoktur.hristiyanlık o zamanlar ne ise hangi konumda ise toplum düzeyinde rönesan akımı boyunca da o ağırlığını korumuştur.ben size ilginç bir örnek vereyim.fatih sultan mehmet.hocası akşemsettin hatta ali kuşcu ve sayamadığımız bir çok türk islam bilim adamı rönesans zamanında yaşadılar da rönesanstan etkilenerek mi bu kadar bilimi ileriye taşıdılar.tabiki hayır.onlar osmanlının değerli medreselerinde hem dini hem edebi hemde ilmi bilgilerle kendilerini doldurdular ve talebelerine de aktardılar.örnekleri daha da çoğaltabilriz.rönesans olmasaydı bilim bahsettiğim sebeplerden dolayı bu seviyede olmazdı belki belki ama rönesans ın çıkış kaynağı dini prangadan sıyrılış değildir.benim özüm bunu demektedir. saygılar sunarım efendim...