Kaleme Saygı
Umarım bu yazı silinmez. Amacım, bir konuyu tartışmaya açmak.
Bir süre önce sayın Emine Öztürk hanım, 'Yazarlar olmasa siteler ne işe yarar' mealinde bir eleştiri yazısı yazmıştı. Hatırladığı kadarıyla yaptığım yorumla sitelere arka çıkmıştım. Bu görüşümde bir değişiklik olmadı. O yoruma şunu eklemem gerekiyormuş.
'Yazılan şiir ve yazılara para verilmesi değil de yazanlara saygı duyulması gerekir.'
Olması gereken bu durumu yaşanan bir olumsuzla açmak istiyorum.
12.03.2012 tarihinde siteye astığım 'Bilge Kardeşler' adlı masalım, dün güne seçilmiş. Aynı gün saat 14.00 sularında kaldırılıp yerine bir başka kalemin öyküsü konmuş. Akşama doğru değişikliği fark ettim. Bana mesajla bildirildiğine göre masal, şu nedene dayanılarak silinmiş.
'Bu masalı, Artvin'de dört sene birlikte çalıştığımız, rahmetli arkadaşım Orman Yüksek Mühendisi Yusuf Aydın Biber'den 1972 yılında dinlemiştim. Bu masalla ruhunu bir kez daha yâd ediyorum.'
'Bilge Kardeşler' masalını, iki-üç sene önce yazmıştım. Kırk sene önce anlatılan bir masaldan bellekte ne kadarı kalır? Birkaç temadan başka hiçbir şey. Üstelik hafızası kuvvetli birisi de değilim.
Bizim bir masal kültürümüz vardı. Ne yazık ki kayboldu. Hele köylerde yetişenlerde bu masal kültürü çok daha fazlaydı. Radyonun çok az olduğu, televizyonun olmadığı dönemlerde insanlar masallarla haşır neşir olurlardı. Böyle bir ortamdan geldiğim için masallara karşı
ilgim fazladır. Masal kültürünün giderek yok olduğu şu dönemde yıllar önce duyduğum iki masalın ana temalarına dayalı kalarak yazıya döküp insanlarla paylaşmak istedim. 'Bilge Kardeşler' adlı masalın altına yukarıdaki geldiyi belirttim. Yine sayfamda bulunan 'Mutluluk' adlı masalın altına ise şu ifadeyi yazdım.
'Not: Bu öyküyü 1970 yılında yazmışım. Ya birisinden duyup süsledim ya da kendim yazdım. Bilmiyorum.'
Her iki masalın geldisini yazmamış olsaydım kendim yazmış görünür, sahtekarlık yapmış olurdum. Birisi, 'Bu masallar şunlara ait' dediğinde hırsız durumuna düşerdim.
'Bilge Kardeşler' adlı masalı anlatan rahmetli arkadaşım, masal, öykü yazan birisi değildi.
Kim bilir, bu masalı ya başkasından duydu ya da bir yerden okuyup bize aktardı. Masal, belki de anonimdi. Böyle bir masalı yazıya dökerek daha geniş kitlelere aktarırken kaynağını belirtmekle hırsızlık mı yapmış oluyorum? Arkadaşımın anlattıklarından pek çoğunu unutmuş olacağım gibi kurgu ve olayların örgüsünde de çok fazla katkım olmuştur. Masalı her anlatan kendisinden eklemeler yaptığı gibi benim de süslemelerim olmuştur. Bu masal, üç edebiyat sitesinde daha yayınlandı. Bir kişi çıkıp, bu masalı duymuştum, ya da şurada okumuştum demedi. Keşke masalın ilk kaynağını bulabilsek.
Can sıkıcı bir başka durum da şu. Sayın Işın bey mesajında, 'Yazıyı sayfadan silmedik' dedi.
Demek isteniyorki hırsızlık yapılmış.
Bazı arkadaşlarımız, birçok konuda yazdıkları yazılarda gösterilen kaynaklardaki yazı ve sayıları olduğu gibi yazılarına aktarmaktadır. Güne gelenler oluyor. Olması gereken uygulama bunlar. Benim masaldan yola çıkarak, bu arkadaşlarımız hırsızlık mı yapmış oluyorlar?
Bana öyle geliyor ki, masalın indirilmesinde kaynak ifadesi bahane. Öyküde, en büyük kadı efendisinin piç olduğu belirtiliyor. Yazı, bundan dolayı yerinden kaydırılmış olabileceğini de düşündüm.
Sonuç olarak:
Konumu ne olursa olsun, hiçbir kimse iftira atamaz bana. Ömrü hayatımda kimse bana böyle bir yakıştırma yapamadı bundan sonra da yaptırtmam. Sitede yazılarım yayınlanıyor diye onurumu da hiçe saymam.
Saygının olmadığı bir yerde huzur ve sevgi olmaz. Bu gün saat 24.00 itibarıyla siteden ayrılıyorum. Başta sayın Ahmet Zeytinci bey olmak üzere tüm kalemdaşlara sevgi ve saygılar sunar, başarılar diler, Ramazan bayramlarını şimdiden kutlarım.
Sağlıcakla kalın.
5 Annesi: -Oğlum hatırlamazsın sen küçükken ormanda sana oduncu tecavüz etmişti der. Kadı bu şaşkınlıklar içinde bizim 3 biraderin yanına gider ve başlar sormaya; Büyük kardeşe: -Söyle bakalım kuzunun köpek emdiğini nerden bildin? -Nerden olacak bak kuzunun budunun bu kenarında yağ olmaz ama köpeği emdiği için burada yağ var. Ortanca kardeşe: -Söyle bakalım şarabın mezar toprağından olduğunu nerden bildin? -Nerden olacak; içiyorum, içiyorum zevk yerine keder veriyor. Küçük kardeşe sorar: -Söyle bakalım sen benim ibne olduğumu nerden bildin? -Nerden olacak, ibne olmasan girişe ..... (Buraya bir futbol takımı azdı yazılmış...) bayrağı asmazdın!
İsterseniz başka linkler de verebiliriz.
Biz ŞİİRKOLİK olarak kimseyi suçlamayız ve özelden kişiye yazarız durumu. Size de öyle yaptık ama baktık ki bu denemeyi eklemişsiniz!
O zaman buyurun cenaze namazına!
Takdir okuyucunun...
İyi Geceler Işın Bey,
Yorumunuza yanıt vermeden ayrılmayı uygun görmedim. Belirttiğiniz siteye girip baktım. Sizin de aktardığınız masalın altında şu ibareler mevcut.
Derleyen: Rahmi ALTINSOY 19 Ocak 2008
Anlatan: Zeyitoğlu 1942 doğumlu Osman AKGÜL Yenişarbademli / ISPARTA
Bu kişi de bir başkasından duyup yazıya dökmüş. Aynen benim gibi. Altına da geldisini yazmış. Aynen benim gibi. Her iki masaldaki olay örgüleri çok farklı. Bu da gösteriyor ki, anonim bir masal yöreden yöreye değişiklik gösteriyor. Alıntı yapmakla haksız şekilde suçladınız beni. Bunun vebalinden kurtulabileceğinizi sanmıyorum. Siteden ayrılıyorum. Ayrıldığı yerden eserlerini alıp gitmek yoktur bende. Onlar topluma sunulmuştur. Silip silmemek size kalmış. Esen kalın.
Şiirkolik yönetimi,
Yıllar önce bir masal dinliyorum ve dinlediğim kişi ve yeri belirtiyorum, Alıntı yaptığımı söyleyerek haksız yere beni suçluyorsunuz. Ayrıca, siteden ayrılacağımı da belirttiğim halde bu yazımı güne koyuyorsunuz. Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz? Benim kimseye eyvallahım yok! Günden çekin yazımı. Verdiğim cevaplar yerinde kalsın diye pasifleme yapmadım. Yapılan düpedüz saygısızlık! Bu yazıyı yazmamdaki haklılığımı bu uygulamanızla belirttiniz...Bu yönden kutluyorum sizi.
Saygılarımla.
Veysel bey,
İkinci linki de okuyun bir zahmet😡
Birinci linke de baksanız ikinciye de baksanız Ç/ALINTI eser eklemeye girer. Bunu gidin kime sorarsanız sorun aynı cevabı alırsınız.
Biz size gereken saygıyı gösterdik ve özelden yazarak konuyu belirttik. Sizse bu özel yazışmayı deşifre ettiniz ve bu yazıyı eklediniz.
Kaleme saygı başlığı atmak güzeldir ama önemli olan bunu hak etmektir!
İyi geceler dileğiyle...