Sezen Aksu'nun Çok Bilinmeyen İlk Şarkısı ve Eski Bir Aşk
1970 li yıllar, İzmir Kordon'da, İzmir sineması. Gündüz 12 seansına doğru.
Üniversiteli gençler sinemanın bekleme salonunda, kimi çikolata ile gevreği birlikte yiyor, kimi patlamış mısır, kimi de gazoz ve kola içiyor. Gevrek de ne diye soracak olursanız. İzmir'liler susamlı, çıtır simide gevrek derler.
Ayrıca, bir de meşhur, yahudi böreği boyoz vardır. Biraz yağlı olmasına rağmen sıcakken, haşlanmış yumurtayla yemek çok güzeldir.
Gişede çok süslü geçkince bir kadın, bilet kesiyor. Gösterimde Fransa'nın gelmiş, geçmiş en yakışıklı oyuncusu Alain Delon'un, şimdilerde adı bile unutulmuş bir filmi.
Bekleme salonu cıvıl, cıvıl.
Gençlerin çoğu hippy kılıklı, kızlar rengarenk, erkekler uzun saçlı, blue jean veya ispanyol paça pantolon giymişler.
Derken, zaman yaklaştığı için salonun kapısı açılıyor. Gençler içeri girmeğe başlıyorlar.
Aralarında elele aşık bir çift dikkkati çekiyor. Güzel yüzlü, ince, uzun iki genç.
İçinde bulundukları arkadaş gurubuyla, balkonun en arka sırasına yerleşiyorlar.
İçeride, yeni bir İzmirli şarkıcının, pop tarzı ilk parçası çalıyor. "Haydi Şansım".
Gençlerin çoğu bu yeni şarkıcıyı tanımıyorlar. Şarkı da öyle fazla dikkat çekecek bir şarkı değil zaten.
Ajda Pekkan'ın şarkılarını anımsatıyor.
Fakat, aşıklardan erkek olanı, şarkıcıyı aynı mahallede( köprü semtinde) oturdukları için tanıyor.
Sevgilisine,
-Bak! bu parça, Sezen Aksu'nun bizim mahalleden, Pakize Suda'nın da arkadaşı.
İzmirli başka bir şarkıcı olan Pakize Suda o sıralar, şimdilerde Pop'un Kraliçesi olan Sezen Aksu'dan daha çok tanınıyor.
Sonra şarkı bitiyor.Film başlıyor.
Alain Delon teknesiyle bir limana yanaşıyor, olağanüstü yakışıklı, hele mavi gözleri harikulade, hava rüzgarlı, güverteden kıyıdaki bir adama soruyor.
-Burası neresi?
Adam yanıtlıyor.
-Rimini (İtalya'da bir liman şehri)
Böylece, film başlıyor.
Aşıklar film bitinceye kadar hep elele, aralarda bile oturdukları yerden kalkmıyorlar. Birbirlerinin ellerini hiç bırakmıyorlar.
İkisinin de ilk değil ama, o güne kadar yaşadıkları en büyük aşk bu. Hep de öyle kalıyor.
İlerleyen zaman içinde ayrılsalar da.
Birlikte defalarca aynı sinemada, başka filmleri de izliyorlar.
Gel zaman, git zaman, genç adam bir hata yapıyor. Aldatıyor genç kızı, aldatılan kız terkediyor ve erkeğin tüm çabalarına karşın geri dönmüyor bir daha.
Yıl 2009 sinema halen film gösterimini sürdürüyor. Aşıklar ikisi de, aynı şehirde yaşıyorlar.İikisi de, ayrıldıktan sonra, o sinemaya gidemiyorlar bir daha.
Çünkü, aradan yıllar geçmesine rağmen, içlerinde, bir türlü kabuk bağlamayan, sızlayan, derin bir yaranın acısı var.
tabiiki baslik icinde sezen olunca dikkat cekiyor ama hikayedeki sarkiyi merak ettim ben ve ilk önce onu dinledim 45 lik bir plagin cizirtili sesiyle dinlemek o günlere geri dönmek cok güzel,sezenin sesindeki o büyü hic degismemis...Haydi şansım, haydi şansım dön bana
Ne yaşam ne mutluluk Ne eğlence ne de aşk Ne ev ne bark isterim Onunla olmayınca
Uyanıp da onun da Orada olduğunu Yalnız olmadığımı Bilmek de yeter bana
Haydi şansım, haydi şansım dön bana .........
kaleminize yüreginize saglik, hüzünlerden uzak kalmaniz dilegi ile...