Afitap Suskunluk

afitap bir suskunluk çalar ya yüzüne zaman zaman
hani kalmadır;
bilmediğin bir adaya demir atmak anlarından
olur ya bazen hani zan olur üzerine yağar dünya
hani büyük bir matem vurur camına ve düşer;
bir şiir
bir aşk...

ki o aşk;
içinden, zaten çıkamadığımız kapıya vurulmuş koca bir kilittir hani...
işte kimi aşk der şiire kimi aşıktır şiire adam gibi...


gönüllü hapsolmak mıdır bu
yoksa gönülden ziyade işret bir alışkanlık mıdır
birileri içine girmeye çalıştıkça
kabuğuna bir merhale daha boyun uzatış
ve nedir bu devinimi kendi içinde saklı pandomim
nedir;
bu gerçek adını kimsenin koyamadığı mavi telaş...




kaldırım yosmaları kadar uçarı şimdi takvimler/şiirler
şehrine bomba yağmış çocukların elinde şimdi kağıt kalem
kendini kendinde kaybetmiş bir çift rasathane ölçeği zaman
anla bayrak/sızım işte
bir nevi tükenmiş bu nebulada içeceğim
işrete bulaşmış kalemden damlıyor kan kırmızı şiirler
bir şelale nasıl bu hale geldi?
işte esas onu sorgu sualde zihinle mücadeledeyim
mavi sahillere toz konduran yoz ayak izleri mi?
küfre aşk demiş arzuhaller mi?
ya da mihnete saklanmış bir avuç kelam kırıntısı,
yoksa;
ağlayan bir dağın mayıs ağıltısı mı?

bildiğim bunların hiç biri değil şiir....



kehribar kokulu düşsel iniltiler sevdadan yana işlevde şimdilerde
sonuna gelinmiş bir dağın en ucundaki ayaksız yokuş
mevsimine göç yazılmış bir toprak kadar kuşum işte
göçebe kuşlara özenmiş şaşkın bir üveyik
başını alıp gitmeye işte göç demiş aşk demiş ...



güleç sevda aristokrasileri oluşturulmuş kendince ülkede
adı yok sanal kazanlardan devşirilmiş demokrasi
anlayanına anlatamadan daha,
yanlış anlayanlara çengel olmuş adı habire
halbuki aşk dediği kırk kilitli kapıda dururmuş
ve kırk yılda kirişe asılı kulağına tek bir tık vurmuş
dedim ya şaşkın üveyik
onca avcı atlatmış da
gitmiş göçmen bir kuşa vurulmuş...




bir kendi, bir de kendi sesi arasında darağaçları kurmuş
pusuya dümen kırmış intifadalar biriktirmiş avuçlarında
hani her ayak sesi bir dünyalı getirir ya peşinde!
her sessizlik de bir fırtına...
bir gün yırtılmış heybesi
taşmış sabrı dökülmüş
anlayana diye doğrultmuş
saman altı ilkel benlik çiftliğine kondurmuş çifteyi
beklerken Nazım'lar ,Orhan Veliler düşecek
düşe, düşe ç a k m a b r ö v e l e r düşmüş önüne

ve koca bir tezat!


şair mi lazımdır bu ülkeye asker mi?

26 Ocak 2010 369 şiiri var.
Beğenenler (11)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (9)
  • 15 yıl önce

    biraz yorucu ama ince ,derin bir şiirdi.

    tebrikler. sevgiler.

  • 15 yıl önce

    Abim kafamız yordu bu şiir yaa matematikte yorarya kafayı ve ben yinede bayılırım matematiğe :) bu şiirde aynı matematik gibi olmuş zor ama güzel bir şiir Tebrikler😊👍

  • 15 yıl önce

    👍

  • 15 yıl önce

    ki o aşk; içinden, zaten çıkamadığımız kapıya vurulmuş koca bir kilittir hani👍

    Serhat kardeşim şiirini yine çok severek okudum...ama yorum yazmakta zorlandım....beni aştı galiba....🙂

    ben en iyisi bir kaç kere daha okuyayım bu harika şiiri...

    yürekten kutlarım ...👑👑👑👑👑

    tebrikler

    sevgiler