Ağlıyordu Şehir Kızıyordu Adam
Mevsimler dar derenin debisi durmuş olmayandı
Aylardan geldi çattı kasım çiçekleri kadar sarıydı
Bulutlarla yarışır şimdi gözyaşı kirpiklerinde damlası
Kaşlarında şimşek kızgınlığı şehrin sokakları kadar işlek
Kaldırımlardan düşerek geçiyordu gölgeler vitrin süsleyerek
Ağlıyordu şehir kızıyordu adam iki kader/deş olmadan
Rüzgârların hoyrat sillesi yanak kızartıyordu ardından
Yorgun ayak çekişleri taşıyordu bıkmadan
Bir geçmişe bir yarına bakıyordu tepelerin arkasından
Bulutlar çekmiş gökyüzüne sürmeyi gözlerinden bakıyordu adam
Kulaklarında bir ses tırmalıyordu kan akıtanından
Ağlıyordu şehir kızıyordu adam...
Bir akşamcının limon sandığındaydı hatıralardan kırılan
Önünde ürkek titrek ateş ısınıyordu akşam sorguluyordu dünyam
Gönül penceresi islenmiş gözlerinden siliyordu adam
Elinde pahalı bir şarap ayyaşın damak tadına vararak
Mutluluğun naralarını atıyordu boş bir hayata şaşırarak
Ayaklar donmuş elleri yüreği gibi yanıyordu ateş tutarak
Ağlıyordu şehir ağlıyordu adam...
Gecenin köründe hasretle kucaklaştı ayyaşın elinde gelecekle
Ay buzuna çarpmış bir sevda şişeler yetmiyordu sarhoşa
Şehir küsmüş gündüz fenerine denizlere kıvrılmış bir güzel
Üşüyordu rüzgâr donuyordu gece düşüyordu sesler içine
Kasketini düzelttikçe dönüyordu kasveti üstüne
Ağlıyordu koca şehir bir senin bir benim birde ayyaşın yüzüne
/ İhtimaller sana özel bir beklenti gibi değil yabancılaşmış bir yüze
İçinde aynaları kırık bir köşe dönmüyor dünya yaslanıyor duvara sessizce /
O köhneliğin simgesi bir ruhun beklentisi geçmiş bir şişeyle
Tanrıya selam veren bulutlara dönük bir yüz kasketinde yağmur
Ben bir gecenin sarhoşu bu berduş yılların işkencesinde bir kul
Gücün kadar mı yoksa kader dediğin bir avuntumu
Kolları kalktıkça boş duaya titriyordu kıblesini şaşırmış mağrur
Dikleniyordu eğilmiş bedeniyle duy ne olur Tanrı duy
Yarım bir felçli tebessüm zamanın yarıklarına çökmüş izleri
Ne kadar ters düşsüde akıntıya kıyı kabullenmeyip atıyordu
Şehir yağmalamasında bir yürek ürkek bakıyordu gözleri
Bir somuna takıymış düşleri yarınından habersiz geçmişi yaşadı sözleri
Ne bir avuntuya ihtiyaç ne bir sevgiye susama
Bir şişe dibi kadardı hayat her gece son bularak
Ağlıyordu şehir kızıyordu adam...
Usta lezizdi ellerine sağlık 👍👍👍
sanki şehirde adama kızmış biraz bulut bey, bu kadar acıyı sırtına almış olmasına belki de. taşımakta ki inadına ya da .. tebrik ederim, çok beğendim..
üstad tebrikler..
Gecenin köründe hasretle kucaklaştı ayyaşın elinde gelecekle Ay buzuna çarpmış bir sevda şişeler yetmiyordu sarhoşa Şehir küsmüş gündüz fenerine denizlere kıvrılmış bir güzel Üşüyordu rüzgâr donuyordu gece düşüyordu sesler içine Kasketini düzelttikçe dönüyordu kasveti üstüne Ağlıyordu koca şehir bir senin bir benim birde ayyaşın yüzüne yüreğine sağlık harikaydı..👍👍👍👍👍
👍👍👍👍abe bulut adımı kulanmadan yazamıyon bir şiiri değilmi bende adımı değiştircem en sonunda o olacak
bir şişe dibi kadardı hayat her gece son bularak şiirin özeti hayat kısa ne halt edersen et😙😙
👍👍👍👍
🤐🤐🤐🤐
Tebrikler Bulut abi yüregine saglik.. Kaleminizin büyüklügünü her zaman kanitliyorsunuz..