Ah Be Kadın!
Gün değmemiş iç karanlığım
Kifayet içinde kör kandiller yakarım
Yangın yeri alev alev
Yanmayanlara sayarım
İçin için tütüyor içim
Sevda bakışlarını indirin
Ruhundan çektiğin benim
İsyan bayrakları dikerim
Dur be kadın!
Kal yerinde!
Deli bir sevdanın ufkuna uyandım
Kızıllara atılıp atılıp kanadım
Getirme sensiz kalıntıları
İtiraf ediyorum aklım sana takılı
Dur be kadın!
Giderken kor mezara göz gömdüm
Yeterince sevdanla yandı gönlüm
Kara sevdanın çorak topraklarını gördüm
Görmesin bir daha sensiz gözüm
Bozgunumda ağır mı geldi sözüm
Ah be kadın!
Artık tarihler karalarım
Bensizliğinle kalsın anıların
Kara bulutlarla kaplansın Kış baharın
Göz damlaların bile kalmasın
Darılmadım ki sana
Kızgınlığım alın yazım
Ah be kadın!
Korkma titremesin ellerin
Kefen giydirdi gitmelerin
Tabuta ne gerek
Ben kendimi sevdana gömerim
Siyah değil ki sana giydirdiklerim
El sallama be kadın!
ben hep gec kalıyorum...özel hayatımda öyleyım..bütün toplantılara gec kalırım...iyi olan tarafı...ben varsam tamam demektır:))) yanı dıyecegım su ki...gec kaldım sıırıne...eger beni görürsen...gülümse...tembellığıme ver.siir mi..yüreğının aynası. son not Cesursan fırtına kopar, rüzgarıma razıysan Seven kalbin yalanı olmaz Tulya
Yar demişim sana... yokluğun dipsiz bir yar! İşte, diz çöküyor sevdana yüreğim, gitme!... Gitme, sensiz ıssız bu diyar...
Kahraman Tazeoğlu
Usta ya Usta bir kalemin kelamıyla merhaba...
Kin tutmaz kalemim, bilirsin. Sen kapatsanda c-ismimin üstüne son sayfanı, bu masalın devamını bir ömür bekler yüreğim... Sana git diyebilmek için kaç alfabe satın aldım z-amansız pazarlıklarla bilsen. Tüm kırgınlıklarımı çıkarıp kumbaramdan saydım, bir â??gitâ? etmedi. Yanında â??meâ?si olmayan bir git yakıştırılmadı sevdama... Ama çok istiyorsan, işte orda; alfabemin kıyısında bir â??gitâ?... Eksik, mahzun, çaresiz... İster al git, istersen k-al git-me Yar
Şu topraklarımda dalgalanan sancağını indir, öyle git! Yüreğimden sevdanı, dilimden adını sök de git! Ciğerlerimden kokunu, gönlümden gözlerinin okunu çek de git! Sözlerimi esaretten kurtar, dilimi çöz de git!
Kaç kez uğurladım seni bu kentten? Kaç kez boynu bükük bıraktın ardından el sallayışlarımı garlarda? Dönüşünün umuduyla gidişine dayanamazken, bu müebbet vedaya nasıl dayanırım söyle? Ah yar... en yakınımken uzağımdın. Şimdi benden öte bensin ki, ben bana t-uzağım...
Bir sözünle ateşe verdin uğruna ödenen bedelleri... Gitme demem, git şimdi! Bir metalin içine bindirip vedalarını, son bir kez kokunu çekmeden tiryakiliğim, son bir kez düşmeden kollarının girdabına, bir buseyi çok görüp alnıma, en kara yazgıları sür de git!..
Son fethedilen miyim meçhul ama, sen son Fatih'im... Bilsen, kaç varlığa hiçlikti fetihlerin... Ama dur, gitme!...