Akşam Vakti Gibiyiz Güneşini Yitiren
söyle azizim!
yüzüne düştüğünde yılların gölgesi
zaman pusuya yattığında ecel kuytusunda
bedeli kaç kadeh olur dünyanın
ahhh!
dili ketum naralar ıslanır boğazımızda
düğüm düğüm kalır şikayetler
acılar şarabımız geçmişimiz mezemiz
akşam vakti gibiyiz güneşini yitiren
hadi kalk
kuytusu toprak kokar bu masalların
susmalıyız yalan düşlerin kıyısında
bir yanımıza örtmeli yakamozlarını avuntunun
gitmek !
kadere eğmektir bir yorgun umudu
yazmaktır son satırı toprağa
çizmektir maziyi diyarına yıldızların
"söyle azizim! yüzüne düştüğünde yılların gölgesi zaman pusuya yattığında ecel kuytusunda bedeli kaç kadeh olur dünyanın"
Çok olur gibi,hüzün eşliğinde...
Zamanı geldiğinde elbet gitmek gerek...
Selamlar...
..çareyle çaresizlik arasında yarattığına tutunuyordu mısralar yumaşak bir uslupla yaşananı sorgulayarak şiir çok iyiydi üstad her zamanki deminde teşekkürler tebrikler...