Akşamüstü Serzenişleri
/Talan şehirlerinin çamur kokusu var havada./
Gözleri ruhuna aşikâr bakanların 
Samimiyetsizliğinden kaçacak 
Aydınlık bir gökyüzü bulamadım henüz. 
Yıldızlar bile iğreti dururken, 
Bulutlara sığınmacılık talep etmenin bir anlamı kalmıyor ki... 
Günü geceye düşürdüğüm saatlerde
Köşe başından dönmesini bekleyebileceğim kadar 
Sadık mıydı dersin düşlerim? 
Elinde ki filesinde bekâret saflığı taşıyabilecek kadar çıplak, 
Kutsalına el değmemiş sunak kadar kana susamış, 
Gözleri aydınlıktan kör olacak kadar karanlığa sevdalı...
Bebek kokusunda cenneti arayan
Kısır bir kadın kadar yaralı...
Parmaklarının arasında 
Sabır diye çektiğin her bakışın 
Ömrümden bir an'ı götürüyor...
Kelepir aşkların 
Üç güne bir sökülen dikişlerine 
Yama yapmaya çalıştığın ellerimi 
Katrana buladım yokluğunda. 
Kader çizgisi karanlık, 
Ömür çizgisi kısa, 
Parmak uçları hissiz kalmışken 
Ha katrana bulanmış, 
Ha kanına ellerim...
Dudaklarının arasından dökülen 
Yılana öykünmüş kelimelerine bile 
Hasret kalacak kadar kötü bir sessizlik var ortada. 
Kapı duvar gecelerde 
İçinden çıkılması güç kuyular kazıyorum kendime, 
Kadife karanlığa teslim olmanın telaşıyla...
/Elini sakın yüzüne kapama.../
Gelin alaylarının sahtekâr gülüşlerini ayıklıyorum 
Ve zihnimde kalan son hayalini 
Duvarda sonsuz boşluğa açılan çerçeveye sabitliyorum. 
Çöl esintilerinin beraberinde getirdiği, 
Yasemin kokularının masumiyetinden uzak 
Üzeri tozlu masallara kabartıyorum kulağımı, 
Ecinniler tutuyor elimden, 
Her bir kum tanesine bir kelam düşürüyorum... 
Nafile;
İmanımın nefesi yetmiyor 
Meleğe dönüşmüyor gerçek dünyada ifritler...
Eşkıya yatağı coğrafyaların 
Kurak düşlerine ekiyorum ümidimi,
Atan kalbime inat taşa dönüşüyor bedenim
Ve masalların da sonu güzel bitmiyor.
Gizi kendinde saklı bir mezarın 
Dokuz tahtasından biri oluyor düşlerim.
Şimdi bu akşamüstü;
Ömrümün en uzun şiirine tanıklık edercesine, 
Elimi uzatsam
Tutunacak mesafede gözlerin...
Kirpiğini kırpsan
Düşecek kadar kıyısında kalmışım, 
Baksan soysuzlaşmış;
Çoktan iğdiş edilmiş nefesim...
Ekim'2009     Aydın...





çok hoştu ablacıgım yine tebrik ederim yüreğine saglık
Kirpiğini kırpsan Düşecek kadar kıyısında kalmışım, ... Sayfana uğradığımda illaki bir imgenin çengeline takılıyor zihnim bu defa üstte yer eden kısım ziyadesiyle sersemletti,benimsetti kendini.. İnsan zaman olur kendisine sığınacak kovuk bulamaz ya o misal.. Teşekkürler şair bu mükellef paylaşımdan ötürü.
Bir sıkımlık canım kaldı demişsin bir damlalık yaş gözde...
Yasemin kokulu sal tahtaları
kefen beyazlığında şuurlar
harikulade...
sevgiyle😙
Her zamanki gibi şiire bulanıp çıktım sayfandan Aylin . Çok çok güzeldi , hüzne böylesi estetik katmak her kalemin harcı değil . Gönülden tebrikler .
Atan kalbime inat taşa dönüşüyor bedenim Ve masalların da sonu güzel bitmiyor. Gizi kendinde saklı bir mezarın Dokuz tahtasından biri oluyor düşlerim.
çok güzeldi tebriklerimi sunu/yorum 👍👍👍