Alaca/karanlık

Yumuk yumuk ellerimle,
Sadece bebeklere görünen meleklerden birini,
Tutabilirim umuduyla,
Ahşap beşiğimde zamanı ilk yenişimde,
İleri geri sallanırken,
Kömür sobamızda çıtırtıları bana ninni edası gelen,
Ürkekliklerim yanarken,
Gözlerim dünyaya yarı açık ceza evi iken,
Şefkat kelimesinin Büyük Türkçe Sözlükte,
Yegane karşılığı;
Annemin,
Peri tozları eşliğinde fısıldadığı öyküler kadar,
Hasretim sana...

Güneşin yüzünün pervazlarımı yalayarak,
Yüreğimi ilk tutuşturduğu vakit,
Ufak bir kelebek bana selam verdiğinde,
Gök kuşağının sekiz rengi olduğunu fark edince,
Yüzümde bir ressamın eşsiz fırçasıyla,
Bıraktığı tebessüm kadar,
Hasretim sana...

İşte hep bu yüzden,
Gece yarısı üç beş nöbetlerinde seni sayıklamalarım,
Ağzımın kuruması ikide bir,
Lal oluşu dilimin,
Gözümün yapamayacağı için değil yapmadığından
Amalığı,
Senden başka sese kapalı ruhumun sağırlığı,
Ellerimin cüzamı,
Sırtımın daha ne yükün var ki kelamına inat,
Yanıklar içinde ki kamburu,
Hep bu yüzden...

Ne vardı gidecek sanki bunu da hiç anlamadım,
Senden önce yoktum,
Kaç kere dedim,
Bir tek;
Sen yanımda iken hep bana aydınlıktı,
Şimdi ise...
Sonu gelmez,
Uçsuz bucaksız bir alaca/karanlık...

Artık gel dememe de engel oluyor hadsiz gururum,
İşte bu yüzden tek sıkımlık cümlem kaldı kendime,
Bari beni getirseydin be geriye,
Hiç olmazsa beni...

21 Ocak 2009 658 şiiri var.
Beğenenler (8)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (6)
  • 16 yıl önce

    Ne vardı gidecek sanki bunu da hiç anlamadım, Senden önce yoktum, Kaç kere dedim, Bir tek; Sen yanımda iken hep bana aydınlıktı, Şimdi ise... Sonu gelmez, Uçsuz bucaksız bir alaca/karanlık...🙂🙂🙂

    gurur falan hikaye be metin... tebrikler👍👍👍👍👍