Alamet-i Terk
Onsuz bırakılmasına isyankar ellerin/cüzzamlar içinde kalmışsa
Yağmura muhtaç yüreğin/kutup soğukluğunda cehennem alevlerinde yanmışsa
Çocuk gülüşü çehren/hüzün güneşi olmuşsa
Simsiyah saçların/vaktinden çok önce ağarmışsa
Cesaret timsali gözlerin/en ufak karaltıdan korkmaya başlamışsa
En mühimi,
Baktığında aynalara benliğin karşısındakini tanıyamayacak halde bırakılmışsa
Tanrı şahidimdir/üzgünüm arkadaş,
Üzgünüm ama sende katılmışsın terk edilmişler kervanına,
Bunu gösterir bütün alametler tüm bu gelgitler.
İyi bilirim canın nasıl acıyordur şimdi,
Ayrılık dünya ile yıldızlar arasına girmiştir sanki,
Kolay değil,
Lakin zorla ruhunu ayakta tut bendini.
Benim içinde kolay olmamıştı...
Günlerden sevdaydı aylardan kasım,
Bir şeyler ima eder gibi hava karlı ortalık ölüm beyazı,
Yanımda diğer yarım oturmuş paylaşırken hayatı,
Hissedemedim ertesi gün kendimi dahi bulamayacağımı.
Ve gitti...
Gitti işte öylece beni zerrelerime parçalayıp,
Tek bir tereddüt olmadan dudaklarında,
Dünümü bana hibe edip yarınımı çalıp,
Engin maviliğin/suç ortağının yardımıyla,
Gitti bir vapura binip taze umutlarımla.
Utandım kendimden/sevgiden/terk edilmekten,
Yüzüm kalmadı dışarıya çıkmaya...
Alametleri terk edilmenin işte o sıra belirdi bende,
Bir öyküye başlamıştı hayat öncelerde,
Fısıltılarla anlatılan,
Yarım bıraktı onu da,
Ceremeleri ile çektiğim en büyük düşmanı ben,
Zatıalinin,
Şimdilerde...
Küçük bir umut filizlendi kimi zaman gizlerimde,
Bekledim gideni,
Yanaşan her vapuru limana dostça karşıladım,
Her martıya onu sordum,
Her dalga sesinde uykudan oldum...
Bir gece her şeyi bıraktığım gemileri yaktığım limanda,
Ölümü düşündüm,
Sanırım ölümde beni,
Cismi halime zarar gelmedi bir şey olmadı,
Buldu beni Balıkçı Yakup Baba,
Yarı baygın...
Sonra konuştuk o gece onunla sabaha kadar,
Döktüm,
İçimde kalmış olan ne kadar ipe sapa gelmez kelam,
Gözlerimde kurumuş ne kadar yaş varsa,
Çekinmeden,
Direnmeden,
Değil ama olması gerektiğinden,
Olmasını istediğimden...
Sonra beni eve götürdü Yakup Baba,
Hep dinlemişti gece boyu kapımdan çıkarken,
İki kelam etti,
''Evlat gidenle gitmiştir zaten bir yarın,
Lakin unutma kalanda diğer yarın.''
Kaç gün geceyi mağlup eder sonsuz savaşında,
Kaç akrep yelkovanın tepesine biner yılmaz kadranlarda,
Tahmin bile edemem,
Yinede her şeye rağmen bir umudum var hala sevdadan,
Kalan yarım için,
Mutlu yarın için...
Süper valla süper ... Tebrik ederim Metin Abi ... ud83eudd20