aLp'Lerdeki Gül Kokan Gardenya I
İsimlerde saklanan hüzünlü dolunay,
Şe(r) kokan gecelere el açıyor.
Her mevsimin ayazına kırılan beyaz gül,
Buğulu gecelerde Gardenya'yı arıyor.
Erişilmez yamacımdaki mis kokulu saray,
Kızıl kar topunda inci yaprak döküyor.
Sessiz düşen kar tanesindeki beyaz gül,
Sarp kayalarımın ihtişamına boyun büküyor.
Soğuk ve yeşil! Gardenya yaprağındaki alay,
Sorgulanmaz toprak sevdası kibir kokuyor.
aLp'Lerin en parlak manzarası beyaz gül,
Kibirli Gardenya'ya ışıklı caka satıyor.
Sona Doğru, Masadan Düşen Kalem!!!
Bakın! Görün! Aleme Nasıl Haykırıyor...
Toprak yolun toz bulanmış sonuna,
İki adım ile tek vücut gideni vardır.
aLp'Lerin kar saçılmış zirvesine,
Mis kokulu düşmandan dosta, geleni vardır!!!
Anlaşılan o ki:
Gardenya kaçıyor, beyaz gül kovalıyor.
İlk karşılaşma sahnesinde,
Beyaz gülün dikenleri kılıca,
Gardenya'nın yaprakları ise kalkana dönüşüyor.
Kazanana gelince...
aLp'Lerin Gül Kokan Gardenya'sı oluyor...
görürler sen meraklanma. ama şunu da bil hayatıon en küçük noktasında bile çifte standart var.. anlayan anlar artık napalım..
devamı gelir tabi...ama okuyan az olunca üzülüyorum be funda...geceler gözlerimden akıor..bu kadarını yazabiliyorum..ama üstadlar hiç biz gençleri görmüyor..neyse tatlı bir serzenişten sonra saygılar...
bu bi hikayenin şiiri sanki devamı vardır umarım çünkü büle bi güzellik devam etmeli...
Siz kutladıkça bu serseri şairi. Ben kalem kalem yazarım ...saolun varolun arif abim..
alp'lerde o kadar yoğun bir duygu seli var ki...ne şiir dayanıyor nede beyaz sayfalar tanerime...kutlarım kardeşimi