Anadolum

Doğum sancılarının
Kısır döngüsü müdür bu
Yoksa nasırlı parmakların
Acıyı hissetmeyen elleri midir?
Ya yürekler?
Mina vadisinde ki
Taş yığınları gibi istiflenmiş
Fırlatsanız
Can yakacak cinsten...


Şimdi
Bir avuç taş
Bir kısır döngü gerek bana
Fırlatıldığında her şiddeti
Can yakacak hiddetinde olsun
Olsun ki kısır döngüler son bulsun...


Güneşimiz yine eski güneş olsun
Denizlerimiz berrak ve duru
Su soyunsun
Güneş ısıtsın alabildiğince
Doğumlar üryan bakirliğinde doğsun
Tüm çirkinlikler! Def olsun...


Ve işte hayat denilen kavga
Yaşanmaya değer kılınsın
Üşütmesin en olmaz hallerinde
Yaksın ama kavurmasın
Isıtsın...Isınalım...Olabildiğince...


Hatta bir anka bile olabiliriz istense
Küllerimizden yeniden doğabiliriz
Bu potansiyel mevcut bizde
Ama buna cesaret edebilecek
Kaç anka yürek var ki içimizde?
Gövdesi anka
Kanatları turna olmuş ne fayda...
Var mı o yürekler, o cüssede?


Sen kekik kokulu
Bağrı yanık Anadolu'm
Sen suyu kan kokan, Fırat'ım
Sen dolu dolu Ana/dolum...
Eller bilirken değerini
Bir biz bilemedik ya kıymetini
Ona yanarım...


Şimdi;
Aç çakalların sofrasına
Meze diye sunulurken sen
Buna can mı dayanır sorarım?


Bu topraklar...
Bu vatan...
Bu kadar mı kolay alındı da
Bu kadar kolay ve çabuk çarçur ediliyor
Bir de ona yanarım...
Yanarım ahh yanarım!
Ana /dolum...


_Kardelen_