Artık Ayakların Yere Değsin Ey Sevgili!...

/... Karun hazinesi kadar sevda yanığı
Zenginliği sadece ahlarında
Bir ucu yüreğimde bir ucu kaf dağının ardında
Meşru bir sevdaya gayrimeşru bir ayrılık
Artık yere bas sevgili, toprağa;
Çırılçıplak ayaklarınla !.../




Uçan balonlara doldurmuştum tüm ümitlerimi, üflemiş
Uçtuğun bundandı sevgili
Üç mızrak boyu gitmeden daha!
Senin, boşa sandığın nefeslerim
Ki ;balonlar hafif nefesim ağırdı ...
Taşıyamadı yüreğin safranlarını!




Zamanı durdurmak istedimdi
Son durağında ki uzatma dakikalarımda
Som Kadehlerle sunmuştum o vakit sunağıma
Hazinemin en saf en ederli kutsallarını...
Tüm korkularımı bir zembereğe iğnelemiştim
Ki: saat durunca dursun oda!



Saçlarım siyahtı ağardı
Pembe büyülü düşlere hasrettim
Korkularımdan
Bir mavi yazgı dilemiştim beyaz bulutlardan
Bir şimşek figanlara saldı
Korkunçtu
Ürpertici
Bir gök gürültüsü makamında idi niyazım
Korkunçluğu sadeliğinde saklı....
Diledim ki bir asude düşsün kucağıma
Düşe düşe nasibime bir avuç su
Yağmurlardan...



Her hava her gaz nefese müsait değil
Sevda uçarıysa da gaz değildir!
Soluduğunca yaşayabilirsin
Bulutlarda canlılara yer yok bil artık..
Yaşamak için solumak gerekli...



Sevda bir taştır
Taş da yerinde ağırdır sevgili
Hacminden çok içeriğindedir ağırlığı
Büyüklüğü lafla değildir
Ağırlığı da hacmiyle
Yürekteki yeriyledir değeri taş kalpli!




Havada gaz
Ama uçurmuyor balonları
Onun için özellikli bir itici güç gerekli
Bir jet moru gibi,
Bir uçak gibi
Uçarken ne hoş ne de güzel değil mi?
Uçaklar
Ama ardında yanan havaya bir sor!
Yangını!
Çektiklerini.!
İn artık gökyüzünden
Zehirlendim artık isinden dumanından,
Ayakların yere değsin artık ey sevgili !




Sevda güzel sözlerde çok afili çok cicidir asude
Ama yüreğin içine üflendi mi?..
İşte o zaman belli olur mahiyeti!
Ya destanlar yazılır sevdalara ağırlığınca
Ya da uçuverir sen gibi!...



Artık ayakların yere değsin ey sevgili!