Ateş-i Aşk

gövdemde soyundu ateş..seni giyindim...
üstümde külleri
bir anka üfler suretime
yüzümde ter boncukları
mavi mavi...

gözünden inen mevsim
akarken şehre dört rengiyle
mahçup atar kalp atışları,
bir türkü ökseye tutulur
ayazın en ağır tarafıyla sararken sokakları
bize ait bir evin hücrelerinde
gayesiz kalabalığı oynuyor; yalnızlık...,
yüzde bulduk kendimizi
kor olmuş asma bahçeleri
dudak; içimizde Babil kokusu
aşk ; sesi kanser ağzımızda..


/ayaz bulaştı elime...dondum
yalnızlığın acısı derin...duydum /



ah yar;
gözlerindeki bakir ateşi tutuştur...
tutuştur ki,
ısıtsın bedenlerimizi !
kuyruklu bir yıldızın kanadında geçirelim geceyi...






ah yar;
ben seni içimden çaldım.
birbirine gömülmüş matruşkalar gibi
mabetler inşa ettim yüreğimde,
günün ortasında geceden ayrı sevdim karanlığını...
ellerimin ölüsüyle uyandım sabaha
gözlerini şafak sandım
ağladım
anladım ki,
ateş-i aşk sen...




bıçaktan korkarak keserken canı
ruhu evvelden parçaladım aşktan...
biri ölümden bahsetti
sustum...
bir kalem kırıldı birdenbire...
kalan hal ve imzasız hatır..
bambaşka bir is'le içimdesin şimdi
bambaşka bir isimle içimde..



gövdemde soyundu ateş..seni giyindim..
bir aynadan döküldü suretim
.......................üryanım şimdi...







NEBİLE AYDIN
FATİH EROL
uzun bir aradan sonra
merhaba
dostlar....
şimdiden ikimizde teşekkür ederiz...


ayrıca.....
şiirimizin sesi
BİRSU CANYOL 'a da
teşekkür ediyoruz