Ayaz Vursada Yüreğime Götür Beni Mavi Gözlerine

Aldırma sen bana, götür beni yanında,
Mavi gözlerine beni de götür.
Daha sana dokunmadan, kurudu düşümde irem
Kurumuş toprakların çöllere dönmüş,
Bir türlü yağamıyorum sana.

Ellerim nasırlı,
Yazamıyorum hasretini tozlu sayfalara.
Tırpana vurmuş ekinler içinde koşuyorum başlangıcında.
Arkçılar var yüreğimin yordamında büyük depremler sonrası.
Kurtlar sofrasına yem olmuş bedi zaman içindeyim.

Biraz sensiz, sessiz, kalabalık, yalnız şehir hülyası
Kor ateş var heybetimde kalp yangınından geriye kalan
Bakma isyana çalınmış mısralarıma,
Mavi gözlerine beni de götür.

Hiç bir şeyin anlamı yok,
Artık bu yerlere sığamıyorum
Düşlerime saldığın,
Sayısını unuttuğum ,
Pembe uçurtmaları yollandığından beri
El vurdu yangınlarda toz bulutları kalktı havada,
Sarardı tiryaki menekşeleri .

Sonbaharın tozlu kafeslerinde,
Mavi düşlerimde umutlarım bir bir söndü
Gökler ağlıyor hasretine ben ağlıyorum özlemine,
Vuslatın uçurum göğünde sevgi turnaları yakalıyorum
Durduramıyorum turnalar gidiyor, ben kalıyorum
Bi çareyim, avareyim, asûdeyim, yorgunum yalnızım
Gel gör bilmiyorum neden sana vurgunum !

Soğuk yemiş ayazında gecenin banklar üstünde
Uykuya hasret gözlerim tutmuyor karanlıkları
Kesmiyor dört bir alanı yitik düşlerimi kovalıyorum
Zifiri karanlık sokaktayım gölgeler gidiyor, ben kalıyorum
Sonbaharın narında baharın koynundan koparıp sana
Düşlerimi iliştirip ipek bir mendile sardığım yüreğimle
Kırmızı goncaları gönderiyorum yüreğimin bahçelerinden sana
Hiç bir şey elden gelmiyor umutlar kalıyor, ben gidiyorum

Tarifsiz anlamsız benzeri olmayan bir dünya yalan bu dünya
Zalim cellat, ayrılığın boynunu vursun ilmiği geçirip boynuma

Vuslatını gözlediğim topraklarında usul usul intizârı çürüten
Sana hasret bu hercai tomurcuk, bu çılgın arzu
Sürüklüyor beni imkânsız muştuların
En elemli eşiğine gönül vâdilerini aşıyorum
Yaşlanmış bir ağaçtan düşen kurumuş yapraklar gibi
Düşünde düşüyorum düşümdeki tanyerine

Ya sar / kabuk bağlamış yaralarımı
Ya da / bu vefâsız aşkı bitir içimde
Kurumuş yaprakların son düşen dalında
Hasretin koynunda / özlemim sana,
Bu dört duvar yalnızlığının arasında
Özgürlüğe giden yollarda tutsakım ben sana.

Ya / öldür beni ,
Yada götür beni / mavi gözlerine.

21 Ocak 2010 161 şiiri var.
Beğenenler (5)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (6)