Baba Martı
Ağzında balık,yuvasına süzülen martının,
Ağızları açık,bekleyen yavruları gibi.
Açılan kapıda boş ellerine baktı,
Çocuklar babalarının,
Düğümlendi nefesi babanın,
Kirpiklerinden süzüldü yanağına damlalar.
Yanaklarından süzülenler aslında,
Ezikliğiydi bir martı kadar olamamanın.
duygulanarak okudum bir kuş kadar bile olamıyoruz demi şair tebrikler yüreğinize
kısa , öz ve iç burkan bir anlatım 😊
tebrikler👍 sevgiler selamlar
Yokluğun yoksulluğun, onların yol açtığı çaresizliğin ne güzel anlatımı olmuş. Martıkadar olamayan baba, mart kadar çığlık içinde.işsizliğin hat safhaya ulaştığı, sosyo-ekonomik dengelerin uçurumlarında kalan insanların erdemlerinin yok olduğu bu günleri yaşarken bu acıdan soyutlanmış aşkları söz edenler için yaşadığı toplumdan soyutlaşmış şairler dememek elde değil. Aşkları bile çaresiz bırakan, öldüren, yoksulluğu ve çaresizliği aşkla işleyen şairlerin şiirleri gerçeği anlatan şiirdir. Daha etkili ve kalıcıdırlar Serveti Fünundan kalan "Balıkçılar" o dönemin beni yakan ve etkileyen en önemli şiirlerden biri olması bundandır.. Tebrikler Çetin Bey.
Evet, yine bir toplumsal yarayı çetin bey dile getirmiş. Hangi baba isterki çocuğunun isteklerini eksik bıraksın. Ama kaderinmi gözü kör olsun desek Yoksulluğun mu bilemedim Tanrı, beyinden yoksun etmesinde kimseyi Ne diyelim
icim titreyerek okudum bu duyarli siirinizi...yürekten tebrikler...saygilar