Batı Yakası Sabahı

__
Yürürken;her ayrılığın sana bıraktığı güneş kırıklarında,
Çek hayallerine saplanan neşteri tereddüt bile etmeden
Ve bir ağıt mırıldanıp renksiz kelebekler adına,
Gözyaşlarını kanatmaya başla...
__

Üveyik kanadı tek bacaklı bir banka tüneyen,
Kendini arıyor buz gibi gazete sütunlarında,
Çırpınırak sisli öpüşlerde boğulma hissinde.

Düşüyor avuçlarıma tomar tomar yıldızlar,
Muharebeler içerisinde kızıla bürünüyor gök.

Şiirden kuyruğunu kovalıyor ciğercinin kedisi,
Yakalasa kim bilir ne yapacak?
Hangi harfi,
Hangi kafiyeyi,
Hangi dizeyi üç beş liralık yumak için satacak.

Yanmıyor sigaram bir türlü Prometheus'un ateşinde,
Bir kibrit dahi isteyeceğim hiç Anka'da yok şu sıra yanımda.

Ölü yakalayıcılar geçiyor gölgeler arasında,
Muhbir gecelere iş çıktı yine...

Çalınıyor us'un kapısı alacaklı misali bir düşünceyle,
"Acaba ağladığı vakit mısralarında,
Sesini duyabildiler mi üstadın?"

Sanmıyorum be usta...

İntihar için mavi bilyeler çıkışsız bir sokağı seçiyor,
Düşük umut uçurumların kenarına yaklaşıp usul usul,
Salıyorlar çehrelerini derin ürpertilere...

Anlayacağın;
Batı Yakası'nda bu sabahta yeni bir şey yok,

Anlayacağın;
Elim bulutlara takıldığında,
Ben hala;
Gözlerimde hüzün kalbimde sen büsbütün,
Şakaklarımda Dali'nin fırçasıyla,
İliklerime kadar ayazı ve seni hissediyorum,

Tüm terk edişlere rağmen,
Ben kendimi terk etmeden senden geçemem,
Biliyorum...