Bazen Göründüğünden Çok Fazladır Her Şey
pusula ayrılık vurduğunda
batıya dönderir eşgalini fırtına
muhtemel sancılar diş gösterirken zamana
andavallı bir huşu kalmıştır geriye
önde giden atlar daha fazla yorulmaz aslında
bir adım fazlası öldürmez insanı
pişmanlık yaftası kadar
geç kalınmış bir hazan vurduğunda...!
en çok zaman durduğunda öğretir yokluğu
pil bittiğinde uzar gözler sevdalarda
her sis bir nem bırakır ardında
bile bile lades derler adına
denemesi hep bedavadır!
ama sindirmesi
her zaman
ucuz bir git'ten çok daha pahalı...!
sustur gözlerini!
öldür beni bir kere daha
konuşma
arama
ama ölmüyorum ki böyle çok denedin
kurşun geçirmiyor bu metaforlar
gözlerle konuşmak sanat değil henüz
acıtmıyor artık canımı
içimde koşuşan şiirler kadar
hiç konuşmamak kadar...
hem
hiç bir aşk yarım değildir aslında
söylenmemiş şarkılar kadar
bir düşüş iz bırakmamışsa su üzerinde
yazılmamıştır değil
dağılmamıştır daha henüz irin
dizlerinden vücuduna...!
hem
hangi saltanat süresiz olmuş ki
hep durmuş yerinde
bir gün mutlaka çeker dudaklarını elbet
elbet bir gün kesilir ışıktan
duyunu öpen lamba!
bitti artık o masal demekle biter mi?
güven
ve bir huzurlu yuva!
ama vazgeç unut sen!
kapat aklındaki çıplak serencamı
hadi yuvala aklına örümcekleri bir kere daha
yak hadi topladığın çöpleri
ört hadi bir çırpıda..
ama unutma...
aradığını bulamadığında değil!
bulduğunu kaybedince konar asıl zarar aklına...!
ama;
söylemek istediklerimle, söylediklerimi
anladıklarınla ,anlatmak istediklerimi
duyduklarınla gerçekleri
hissettiklerimle zannettiklerini
ayırabilseydin
iki kırık harfi oyalamak yerine
zaten senin koynunda uyanırdım değil mi...!
( bunu; bir ay tutulması yakaladığında veya geceden hayli sopa yemiş uykusuz bir gün sabahı kendinden büyük! bir aynaya yakalandığında..ya da bir satanist gibi kendini, bir kişiye hoş görünmek uğruna bir dünyayı düşman hissettiğinde... hatta; kirlenmiş tüm beyazlar gözlerine çalındığında ellerine baktığında , her itfaiye sireninde elindeki meşaleyi saklayacak yer bulamadığında, hatta hatta çocukluğuna saklanıp düşen bir yıldız gördüğünde bir sapanın olmadığına hayıflandığında bile okuyabilirsin... ama sakın yağmurda okuma...)
ToprağınSesi
Okuduklarına, duyduklarına, gördüklerine, özetle yaşadıklarına, hayallerini de ekleyerek, saptamalar yapıp, adeta özdeyişler biçiminde şiirlerine katan şair, aşkı da sabit unsur olarak koruyor. Az dolguyla çok etkin çıkarımlar sunuyor. "Toprağın Sesi", içinde maden olduğunu duyuruyor.
Kutluyorum.
"pusula
ayrılığı göstermişti
yağmurun incitmekten korkarcasına yağdığı
bir baharda
bir akşam üstü
güneş daha batmadan saklanmıştı gri bulutların arasına"
yağmurda okuyacağım bu şiiri.
tebrikler kerelerce..
tebriklerimle 👍👍
Hiç bir aşk yarım değildirde yinede acıtıyor be dostum acıtıyor olabildiğince,ellerine sağlık Serhat'çım.
ama unutma... aradığını bulamadığında değil! bulduğunu kaybedince konar asıl zarar aklına...!
Evet bazen göründüğünden fazla olur herşey anlamlıydı şiirin hatta not,un dahada anlam katmış şiire tebrikler sevgili serhat ...👍👍😙😙