Beni Yalnız Bırakma
Hangi anda attım kendimi sahile bilmiyorum
vakit öğleden sonra iki bilemedin üç
kapalı günün havası işte; boğucu,karanlık
bendeniz yine züğürt
yorgunum...
hayat çullanmış üstümüze
bilirsin işte ha var,ha yok durumları.
Tutundu bakışlarım bir martıya
denizin üstünde rüzgarla dans ediyor
o an kanadı dokundu bir buluta
bulut ağlayacak birazdan
belki bir damla yaş düşecek yanağıma
ben seni düşüneceğim...
Hayıflanacağım kendi kendime
ben neden diyemedim sana
beni yalnız bırakma
Yürümeye başladım sahilde
kumlar ne yumuşaktılar
her bastığımda bırakmak istemez gibi
çekiyorlardı beni
hay Allah'ın işi işte
şu kumlar gibi çekemedim ellerinden
diyemedim değil mi sana ?
beni yalnız bırakma
Denizde tekneler vardı oltalar atılıp çekiliyordu
kayıklar batıp çıkıyor
birinin ismini okuyorum
gülüm yazıyor sanırım
bir okunuyor bir kayboluyor denizde
ya dur! bir diyorum bir dur!
bir göster kendini
okumak istiyorum ismini
sanırım hıncımı ondan çıkaracağım
sahi neden demedim ben sana
beni yalnız bırakma
Oysa ne kadar ihtiyacım vardı
ellerine,kokuna,saçlarına
gamzelerine ,gözlerine
gözlerinin buğulu hallerine
deniz gibi yeşil
binlerce deniz gibi güzel
gözlerin içine baka baka
diyemediğim o sözü demek isterdim
beni yalnız bırakma
Bilmezdim aslında geride kalan ağlarmış
yıkılır,kalakalırmış
acıları vururmuş soluna soluna
ne gelen olur yanına ,ne soran, ne tutan ellerinden
acısını yalnız yaşarmış
ve bilmezdim ki insan kaybedince
daha çok anlam kazanırmış
o cümle;
beni yalnız bırakma
Al işte bak !
geldik sahilin sonuna
ne güzel seni düşünüyordum
ne güzel ağlıyordum,kendi başıma
denizi , seni ve beni düşünüyordum
deniz derken kızımızın ismini söyledim
sahi yoktu değil mi senin bundan haberin
ne çok istiyordum bir bilsen
ama işte sana söyleyemediğim en büyük sırrımdı
ancak şimdi söylüyorum işte
ah o zaman sana diye bilseydim
beni yalnız bırakma
Ne varsa içimden söke söke bitiriyordum bizi
görüyorsun her şeye de geç kaldım
bitirdim koca sahili de,
dediğin gibi çok yavaş adamım ben
ben gerektiği zaman gereğini konuşamayan
isteklerini o an ifade edemeyen
seni seviyorumu, binlerce kez söyleyip
bir,bir beni yalnız bırakma diyemeyen adamım
ne vardı sen anlasaydın da
beni yalnız bırakmasaydın
Not:Özge Öznur Erbaş'a sevgilerimle. beğenisinden dolayı hediyedir..
Müzik:serden geçti:beni yalnız bırakma
" beni yalnız bırakma "
sese düşen duygu daha da anlam katmış şiire.
bırakalım ağlasın bulutlar. seçilemesin dudaklara değen gözyaşı...
...ve tuz soluklu düşsün kurak toprağa.
kutluyorum şiiri
Tutundu bakışlarım bir martıya denizin üstünde rüzgarla dans ediyor
Martı,deniz,mavi..Yer etsin kaleminizde yakışıyor betimlemelerinize. Seslendirme konusunda yorum yapmayacağım ki dinlemedim kendim okumayı tercih ettim,şairin tonlamasından hissettiklerimi değil ilk anda bende uyanan hisleri düşmek istedim yorum köşesine. Yine,yeni tebriklerimle. Asıl yorum dinledikten sonraya kalsın.
a. sevimli...
çok içten ve bir o kadarda sen, ben , o vardı şiirde... ne kadar çok eşdeşlik bu böyle...
tebrikler...
Söz, ses, ahenk... Oturmuş yerine. Oturdu yüreğime. Abi kelam da sensin kelm de! Özlediğim bir güzellikti, yeniden tatmak daha bir güzel oldu. Teşekkürler...
Deniz'e kendini bırakınca insan,bir uzmanın yapamayacağı şekilde insanın içinde ki her şeyi çıkarıyor.Bir terapi yani..Onunla özdeşleşmek ve onun himayesinde insanın kendiyle hesaplaşması.
Şiirde de bu vardı,giden sevgiliye "kal" diyemeyen,belki görse hala "gel" diyemeyecek olan; denizin o büyülü etkisiyle tüm içsel hesaplaşmalarını,pişmanlıklarını,yapmak isteyip de yapamadıklarını denizle paylaşıyor.Ama herşeyden de kendini sorumlu tutuyor,kendi hatası görüyor. Sahilin bitişi ve içindekileri henüz daha atamaması ise buna bir örnek.Kendiyle sadece deniz yanında barışabilen bir pişman adam..
Müthiş bir kurgu,güzel bir giriş,tek bir paragraf dışında duygusallığın hep yukarıda tutulması ve gerçekten hoş bir final.
Ses ve yorum ise ayrı güzeldi..Ne diyeyim..Benim pıt pıt şiirimin yeri ayrı ama bu da çok güzeldi.