Bir Ben Yıkıldım Sanırdım

Uzun bir çizgi çizdiğim zaman
havaya doğru yüreğim ile
bekletme beni ve duygularımı
kaçırma uykularımı aşkın peşinde sürükle...


Gökkuşağının altından geçemesek de
ne ola ki
denizin üstünde de yürüyemediğimizi
yüzümüze vurmaslar
ay parlıyorken geceler boyu
yüreğimin üstüne doğru
bırakta dizlerim titresin azıcık
aşkın karşısında içerken bir bardak suyu...


Üfle de gitsin bir neyin ağzına
sevgiliyi öper gibi
suyun damlalarını bir bir sayarken
ve şiştiyse alabildiğine
sonsuzluk okyanusunda açtığın bir yelken
gitme vakti gelmiş demektir
ha beş dakika geç ha on dakika erken...


Ah be Kamelyalı Kadın
seni kim yaşattı bunca sene coşku dolu yüreğinde
kim gür saçlı dolu dizgin gençlerin kucağına attı...


Bir ben yıkıldım sanırdım kendimi gençlik yıllarında
arkama fazla bakmadığımdan
ağlamak çocuk oyuncağıydı
meğerse kimler yerle bir olmuş da
haberimiz yok
hayat bal zannettiğimiz ağuydu...

09 Şubat 2012 893 şiiri var.
Beğenenler (22)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (23)
  • 12 yıl önce

    Bu şiirde bir başkalık var sanki,

    başka başka

    bambaşka geldi bana

    ya eski bir dostun yarası kanıyor, ya da o dostla birlikte beraber kanıyor şairin yüreği de 😊

    Gökkuşağının altından geçemesekde ne ola ki denizin üstünde de yürüyemediğimizi yüzümüze vurmaslar ay parlıyorken geceler boyu yüreğimin üstüne doğru bırakta dizlerim titresin azıcık aşkın karşısında içerken bir bardak suyu...

    Su soğuk olsun Ahmet bey, üstüne iyi gider 🙂

    Lakin bir bardak su ne gelenenin şerefine içilir ne de gidenin ardısıra fayda eder derya olsa ne çıkar susayıp kanadıktan sonra yaralar ...

    tebriklerim kalsın...

  • 12 yıl önce

    Yıkılanlar yıkılmayanlardan çok Ahmet Bey,hayat hazır bir şekilde sunulmuyor bizlere,bilinmezliklerle dolu...

    Kimi zaman bal kimi zaman ağu o da kişiden kişiye değişiyor ya..

    Sabahımın ilk şiiri,değerdi okumaya...

    Kutluyorum...👑

  • 12 yıl önce

    kim demiş gökkuşağının altından geçilmez diye hıh.. biz şairler denizin üzerinde de yürürürüz çölde gemi de yüzdürürüz...

    istedikleri kadar yüzümüze aksini haykırsınlar...

    ağlamak çocuk oyuncağıydı... doğru valla iki damla yaş hazırdır çocukların minik gözlerinde... hele de istedikleri yapılmamışsa en büyük silahlarıdır o gözyaşları...

    şimdilerde ağlamak oyun falan değil...

    beğeni ile okudum tebrik ederim Ahmet Bey..

    saygımla...