Bir Şehrin Tam Ortasında Ölebilirsin

Bir şehrin tam ortasında ölebilirsin
üstüne doğru gelen askerlere ve tanka
bir elin ile dur işareti yapıp diğer elinle çiçek verebilirsin
duyguları yoktur ne tankların
ne de miğferler ile makineli tüfeklerin
muhtemelen seni vururlar
ya da tam önüne gelip zınk diye dururlar...



Belki o anda bir kelebek
üç beş günlük ömrü kaldığının bilincinde olmadan
özgürce kanat çırpıyordur ülkemin dağlarında
hani bir oyun da vardı bilirsin
''İnsanlar değilse de kelebekler özgürdür.''



Yüreğim gibi hop oturup hop kalkıp çırpınan balıklar vardır
Laz dümenli pos bıyıklı deniz kokan adamların ağlarında...



Güneş merhaba demişse bulutu kenara itip
ve kaldırımlar
işçi kadınlarla erkekler tarafından
sabahın köründe çiğnenip duruyorsa
üç beş kuruş geçimlik için
telaş yaşam telaşıysa
her şeye rağmen ayakta kalabilmeli
dik durabilmeli eğilmeden bükülmeden...



Ama bil ki şehrin hafızası kuvvetlidir
şehir unutmaz asla
kendine ve insanlarına yapılanları
Tanrı'nın da unutmadığı gibi...



Bir şehrin tam ortasında ölebilirsin
ya da
bir şehrin tam ortasında
sevdiğin kıza sarılıp dudaklarından öpebilirsin
eğer ki
çevrende sana doğrultulmuş silahlar
başı miğferli, beli coplu adamlar izin verirse...



Vermeseler de fark etmez
sen yine sevdiğine sarıl ve doyasıya öp dudaklarından
aşka silah işlemez...



Bir şehrin tam ortasında ölebilirsin
bir şehrin tam ortasında
bir şehrin...

19 Ocak 2014 903 şiiri var.
Beğenenler (24)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (14)
  • 11 yıl önce

    ..okuduğum çok iyi şiirlerinizden biriydi tebrikler Ahmet Üstadım...

  • 11 yıl önce

    :)

    aynen efendim..gördümmmmmmm..

  • 11 yıl önce

    👍 tankların miğferlerin duyguları yoktur ama onlar bir zamanlar duyguları olan mankurtlarca kullanılmaktadır/ kim bilir çıkmamış candan ümit kesilmez derler bir çocuk gülüşündeki masumiyet onları da yumuşatabilr kim bilr

    saygımla

    ud83cudfbbud83cudfbb

  • 11 yıl önce

    dağlara gönderilmiş balıklar,ölmeyip de ne etsin..:)

    "ölüm seninle güzeldi,biliyordum öldüm ben de,gecelerine sor ayrı yatakta akarken iki nehir bir leylim vakti geçtim sularından,yoruldum yine bir leylim vakti senden kaçarken,sana vuruldum..."

    yani diyorum ki,herkesin vardır kendine göre bir ölüm şekli...:)

    candan kutluyorum efenim...