Biz Okula Gittiğimiz Sıralarda

Biz okula gittiğimiz sıralarda
hafta sonlarını ipi bırak halat ile çekerdik
en büyük zevkimizdi bilardo ile masa tenisi
bazen Barış abi'yi dinler, bazen Cem Karaca takılırdık
Orhan Baba zaten kral
indiremez tahtından kimse kolay kolay...


Pazar günleri pikniğe gider stresimizi çayır çimene bırakır dönerdik
Yahudi Mersedesi derlerdi 506 - 507 pejolara
ilk şoförlüğü onda öğrendik
şimdi kimsenin yüzüne bakmadığı Hacı Murat lükstü herkes bayılırdı
Ankara'nın karında kışında
pencere kornişleri ile kayılırdı
her dört yılda bir evden çıkmaz
kıçımızı kırıp otururduk, memleket sayılırdı...


Biz okula gittiğimiz sıralarda
bu kadar oynanmazdı eğitim sistemi ile
yok 5+3 müş
yok efendim 4+4+4 müş
beş yıl ilköğretim, altı yıl orta öğretim
sonra ver elini üniversite
atarsın bir kenara takım elbiseleri, kravatları
artık nasıl takılırsan takıl
sana kalmış
genciz ya her şeyi biz biliriz, en büyük bizim akıl...


Biz okula gittiğimiz sıralarda
haylazlıktan geri durmadık herkes kadar
ama öğretmenlerimize saygıdan sevgiden ödün vermedik
sigaraları tuvalette içer, kapıya erkete koyardık...


Anarşi yurdumuzda tavan yapmıştı o sıralar
kimi okullar sağcı kimisi solcu
bizler hep orta yolcu
yaşasın demokrasi, yaşasın cumhuriyet
kime niyet, kime kısmet...


Birilerine hava atmayı çok severdik
çocuk aklı işte
''Vav! Ali'niin konverslerine bak
kaça aldın oğlum bunları, iki dakika ver de fotoğraf çektirelim
yemeyiz merak etme.''


Cumartesi ve pazarları iple çeker
transistörlü radyodan maç dinlerdik
elektrikler zırt pırt kesilir
kesenleri tanımasak da
çocuk aklımızla bir dolu söverdik...


Biz okula gittiğimiz sıralarda
sene sonu karnemiz spor toto kuponu gibi olurdu
beraberlik (0) çok az olsa da
hep deplasman takımlarına (2) verirdik
hakemden (Babamız oluyor) kırmızı kartı yerdik...


İyi dostluklar, iyi arkadaşlıklar edindik
vatan sevgisini, iyi insan olmayı öğrendik
hayatı dolu dolu yaşadık
haksızlığa zulme karşı her zaman ayaktaydık...


Yaşanılası güzel günlerdi
bizim okula gittiğimiz zamanlar
geri getirmek zor olsa da, yaşanılası güzel günlerdi...

20 Şubat 2013 892 şiiri var.
Beğenenler (22)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (17)
  • 11 yıl önce

    ....Yaz akşamları...Ana kapıdan giriş yapılır.Gençlik Parkı'na...Mahallecek gittiğimiz ve çocukluğumuzun tek eğlence alanına giriş ücretlidir. " Duhuliye:50 kuruş...Atam karşılar beni ışıl ışıl yanan ampulleriyle...Havuzlu yolun merdivenlerinde başlayan koşturmaca çocuk parkının salıncaklarına dek sürer..Sonra ver elini Lunapark.. Dönme dolaplara bineriz, uçan sandalyelere, belki çarpışan otolara, korku tünelini istemem..ama bir yorgunluk çayı içilir recep özgende...şööyyleee havuza nazır bir köşede altı kömürlü semaverde..kim bilir belki gemi evde bir tost..havuzda sandal keyfi ..

    Çocukluğuma dair hiç unutmadığım ve ara ara yad ettiğimiz güzel günler

  • 11 yıl önce

    Harika bir nostalji..

    Okurun kendi yaşamına da gönderme yapması ve kendine bir sonuç çıkarması için son dizenin kamuflajı ile birlikte, şiirin sonuna bir vurgu, 'öyle geçer zamanki' geçidine taş çıkartır.

    Nicelerine, selamla. Orhan_Tİ