Çise

-Çise.. denizden bir damla düştü yüreğime
Hangi yöne baksam hayalin yağar
Öykünür sol yanımdaki mecburiyetim
Konuşsam..
Sus payıdır celladım..-

?'Tertemiz bir beze sarındığımız andır
Anlak her düşselliğimize kandığımız zamandır
El nankör aşka şiir yazmadığı için
Dil küs kalırken sevda sözlerine
Kanlı-bıçaklı akreple yelkovan
Geçen beyhude yılları
Nadasa vuslatlandırdığımız fermandır..''

uzanıp dokunmak vardı..hayalcede olsa
yüreğime işlediğim her halini doyumsuzca sevmek
sere serpe güneşin alnına giyinmek ruhumu
kerem gibi...yunus gibi yanmaksa yanmak..
parçalayıp sen kalıntın her serabı
çölün en ızdıraplı yanına ulamak.

İçimden sergeçti kentler geçer
Alnına kondurduğumuz kutsal buseler çürür sevisizlikte
Kaç korkulu bakışın izi işlemiş yüzüne
Kıskançlığımı bin defa daha körükleyen
Yolları yok etme pahasına saydım
Her yolculuk sana doğru gelen
Kara borsadan bulduğum son biletle

Çise.. Suskuyu pay bildim.. Yasaktım.. Yasaktın diye
Kaç melodi dehlizi geçmeliyim
Rıhtımında kaç gemi uğurlamalıyım
Düştüğüm toprağın
Ağladığım damlandır
Ellerimde yunak yunak saçların
Efil efil eşindiğim lodostan sevdandır
Ahh Çise
Çisil çisil üzerime yağan sevdandır

Son taşıda kaydırdım
Halka halka hayalini gömdüğüm
Gözlerindeki mavi gölün
Dönülmez bir ufka saldım bakışlarımı
Bir hummalı ateşin döşümde biriktirdiği
Senli ölümün

Bir parça simide ihanetini bağışladım açlığımın
Birde martıların sus payına ısmarladığım

Kaç zamandır
Perdesinden ateş kusan penceremdi tek tesellim
Kızıl güller
Karanfiller
Güller.. sümbüller
Saksılarda biriken her güzellik sana dairdi
İçimde travmalar saklamadan önce

Yüzümde son kıyama duruşu bakışlarının
Daha ne kadar alçaltabilirdin ki
Dur düşün bir kez
Bir kez ikinci el dokunuşlarınla
Ziyan olan sevdamı

Ahh Çise..!!!
Kaç zamandır

Aldın gülüşünü yüreğimden
Kaç zamandır
Uyandırmaya kıyamadığım uyku halindeydi hayalin